13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/7901 Karar No: 2020/2256 Karar Tarihi: 17.02.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/7901 Esas 2020/2256 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2017/7901 E. , 2020/2256 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat ve menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ilk derece mahkemesi sıfatıyla Aksaray 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 2016/235 esas 2016/384 karar sayılı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi"nin 2017/366-20107/358 karar sayılı kararının süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, avukat ... ile avukat ... tarafından kendisine yönelik açılan vekalet ücreti alacağına ilişkin itirazın iptali davasında son hüküm verildikten sonra verdiği ve mahkemece dava dilekçesi olarak kabul edildikten sonra ayrı esasa kaydedilen dilekçesinde bahse konu dava dosyasında tarafına yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, davadan haberdar olmadığı için savunma yapamadığını, avukatlık ücretinin hem iş sahibinden hem mahkemeden talep edilmesinin doğru olmadığını, vekalet ücretinin ipotek değeri yerine taşınmaz değeri üzerinden tespit edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı ... kendisinden aldığı vekaletname ile tapu kayıtlarını öğrenip eşi olan ..."e söylediğini, Eylemin de babası olan ve aynı zamanda kendisinin de kardeşi olan Suattan aldığı vekaletname ile aleyhine dava açtığını, yani davalının hem kendisi zararına hareket ettiğini, kardeşi ile aralarının bozulmasına sebep olduğunu, bu nedenle kendisini vekillikten azlettiğini ile sürerek hakkındaki icra takibinin iptaline söz konusu itirazın iptali davasının ortadan kaldırılmasına, davalı aleyhine hem icra inkar hem kötüniyet tazminatına, icra takip dosyasının değeri kadar paranın manevi tazminat olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının isteminin menfi tespit davası niteliğinde olduğunu zaten görülen bir itirazın iptali davası olduğundan bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının manevi tazminat talebi açısından manevi zararını ispatlayamadığı, diğer taleplerinin ise açılan bir davanın reddine ilişkin olması sebebiyle karşı dava olarak değerlendirilemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin kararı davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. SONUÇ: Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 23,00 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 17/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.