(Kapatılan)21. Ceza Dairesi 2016/11024 E. , 2017/1342 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık ... beraat, sanık ... mahkumiyet
1-Müdafiinin, sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak:
a)Eldeki dosya ile birleştirilen Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/71 Esas sayılı dosyasındaki, sanığın 3 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 13.02.2008 gün ve 2005/562 Esas, 2008/36 Karar sayılı hükmünün yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkı olduğu cihetle, bozmadan sonra kurulan hükmün netice ceza miktarı yönünden önceki hükümden daha ağır olamayacağının gözetilmemesi yasaya aykırı,
b)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün TCK’nun 62. maddesinin tatbikine ilişkin 4. fıkrasından sonra gelmek üzere "Eldeki dosya ile birleştirilen Samsun 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/71 Esas sayılı dosyasındaki, sanığın 3 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 13.02.2008 gün ve 2005/562 Esas, 2008/36 Karar sayılı hükmünün yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkı olduğu cihetle, CMUK"nun 326/son maddesi de gözetildiğinde, sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilen önceki hükmün bozulmasından sonra kurulan yeni hüküm, ceza miktarı yönünden önceki hükümden daha ağır olamayacağından neticeten sanığın 3 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin yazılması ve hüküm fıkrasından TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin olan tüm kısımların çıkartılması ile yerlerine "TCK"nın 53. maddesinin Anayasa Mahkemesi"nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilmek suretiyle uygulanmasına” ibaresi yazılmak suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Katılanın, sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen “sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belgede sahtecilik” suçunun suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK.nun 342/2 ve sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 204/1-3. maddelerinde düzenlenen suçu oluşturduğu, bu suçun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK.nun 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık asli dava zamanaşımının, kesici son işlem olan sanığın sorgusunun yapıldığı 14.04.2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılanın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nun 102/3 ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 16.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.