(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/27511 E. , 2020/3176 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili,davacının davalı işyerinde 01.08.2009 tarihinden itibaren servis şoförü olarak çalıştığını, son aylık ücretinin net 1.500,00 TL olduğunu, işyerinde 08.00-19.30 saatleri arasında haftanın yedi günü çalıştığını, Eylül 2014 ayından itibaren ise işyeri okula dönüştüğünden haftanın beş günü çalıştığını,yıllık izin kullanmadığını,2013 yılı ağustos ayından itibaren ücretlerinin ödenmediğini, 22.04.2015 tarihinde kendisinin işçilik alacakları için İş-Kur’a şikâyet etmesi gerekçe gösterilerek işten çıkarıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davacının zaman zaman davalılardan ...’nın şahsi işlerine yardımcı olduğunu ancak aralarında bir hizmet akdinin bulunmadığını, iş yükünün artması nedeniyle davacı ile bazı işlerde yardımcı olması için şahsen anlaştıklarını ve davacının ekonomik durumuna yardımcı olmak için kendisine ödeme yapıldığını,12.02.2015 tarihinde ise diğer davalı Triole Eğitim Hizmetlerinde işe başlatıldığını ancak davacının 22.04.2015 tarihinden itibaren işe gelmediğini, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık nedeniyle sona erdirildiğini,davacının kendilerinden habersiz olarak araç satışını çok düşük bedelle yaptığını ve bedelinin kendilerine ödemediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmşitir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm; davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.
Somut olayda,davacı 2013 ağustos ayından itibaren ücretlerinin ödenmediğini belirterek ücret alacağı talebinde bulunmuştur.Dosya kapsamında bulunan davacı imzalı ödeme listesinde ay ay ödemeler belirtildiği gibi 24.07.2014 tarihinde 15.000,00 TL davacıya ödeme yapıldığıda belirtilmiştir.Mahkemece imzalı ödeme listesine göre ay ay belirtilen ödemeler ücret alacağından mahsup edilerek ücret alacağı hüküm altına alınmıştır.Davalı taraf 24.07.2014 tarihinde yapılan ödemenin ücret alacağına mahsuben olduğunu beyan ederken davacı taraf bu ödemenin ücret alacağı için yapılmadığını belirtmiş ancak hangi alacağına mahsuben yapıldığına ilişkinde beyanda bulunmamıştır.Mahkemece hüküm altına alınan ücret alacağı miktarı 14.700,00 TL"dir. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler,imzalı ödeme belgesi,davalı tarafın beyanı ve özellikle davacının hesaplanan ücret alacağı miktarı da dikkate alındığında 24.07.2014 tarihli 15.000,00 TL lik ödemenin ücret alacağına mahsuben yapıldığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca Mahkemece 24.07.2014 tarihli ödemenin kabul edilen ücret alacağından mahsup edilemesi ve sonucuna göre davacının ücret alacağı bulunmadığından talebin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.