6. Hukuk Dairesi 2021/5092 E. , 2021/747 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalılar tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekkili aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkili tarafından ödenen 2.763,58 TL fark bedelin ödeme tarihi olan 29/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketlerin dönemlerine ilişkin sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış, davalılar davaya cevap vermemiş akabinde kendilerini vekil ile temsil ettirmiş, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, taraflar arasında akdedilen Hizmet Alımlarına Ait Tip Sözleşmenin 8"nci maddesi gereği Hizmet İşleri Genel Şartnamesi ve Teknik Şartnamenin sözleşmenin eki mahiyetinde olup Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin öncelikle uygulanacağının belirtildiği, anılan sözleşmede taraflar arasındaki mezkur uyuşmazlığın çözümüne ilişkin bir hususa açıkça yer verilmese de Hizmet İşleri Genel Şartnamesinin 38 inci maddesinin altıncı fıkrasında, idare tarafında bordroların ve/veya ücret ödemesini gösterir diğer bilgi ve belgelerin incelenmesi neticesinde ücret ve/veya yan ödemelerin eksik ödendiğinin veya ödenmediğinin tespiti halinde ödenmeyen kısmın yüklenicinin hakedişinden kesilerek işçinin hesabına yatırılacağının belirtildiği, aynı maddenin yedinci fıkrasında yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elemanların tamamının da yüklenicinin elemanları hükmünde olup, bunların ücretlerinin ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklenicinin sorumlu olduğunun düzenlendiği, bununla birlikte Özel Güvenlik Hizmeti Satın Alımı İhalesine Ait Teknik Şartnamenin 14 üncü maddesinin altıncı fıkrasında, hizmet personelinin (kıdem tazminatı hariç olmak üzere) maaşları, yol, yemek, ödül, ceza, maaş artışı ve buna benzer tüm sosyal hakları ile iş hukuku mevzuatında belirtilen her türlü sorumluluğun, vergi, harcama işlemlerinin yüklenici tarafından sözleşme kapsamında yapılacağına yer verildiği, anılan bu iki düzenlemenin kendi arasında çeliştiği, bu noktada Hizmet Alımlarına Ait Tip Sözleşmenin 8 inci maddesi gereği Hizmet İşleri Genel Şartnamesine öncelik verilmesi gerektiği, bu nedenle davalıların ödenen ek kıdem tazminatı miktarından sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı kanun yararına bozulması için Adalet Bakanlığı temyiz etmiştir.
Kararı, dalet Bakanlığı İş Kanununa göre kıdem tazminatının kanuni anlamda "ücret" olduğundan söz edilemeyeceği, anılan sözleşme hükümleri arasında bir çelişki bulunmadığı gerekçesiyle kanun yararına bozulması için temyiz etmiştir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Somut olayda; taraflar arasında imzalanan Hizmet Alımına İlişkin Sözleşme"nin 8.2 maddesine göre ihale dökümanları arasında çelişki veya farklılık olması halinde Hizmet İşleri Genel Şartnamesi hükümlerinin 1. Sırada uygulanmasının gerektiği belirtilmiştir. Taraflar arasında imzalanan Hizmet İşleri Genel Şartnamesine göre, yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elemanların tamamı da yüklenicinin elemanları hükmünde olup bunların ücretlerinin ödenmesinden doğrudan doğruya yüklenicinin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, sözleşmede işçi hak ve alacakları nedeniyle açıkça yüklenicinin (alt işveren davalıların) sorumlu olacağı belirtilmiş olup, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümleri tarafları bağlayacaktır. Bu nedenlerle dosyadaki yazılara kararın dayandığı gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre Adalet Bakanlığı’nın temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Adalet Bakanlığı’ nın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 363/1 maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple REDDİNE, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü’ne iadesine, 11.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.