17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/5671 Karar No: 2019/7194 Karar Tarihi: 13.05.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/5671 Esas 2019/7194 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi hırsızlık suçundan mahkumiyet kararı verdi. Sanık ve müdafii istinaf başvurusu yaptılar. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi, istinaf başvurusunu esastan reddetme kararı verdi. Sanık müdafii, bu karara karşı temyiz davası açtı. Temyiz istemi, sanığın suçu işlemediği, etkin pişmanlık hukukunun ihlal edildiği ve adil yargılama olmadığı yönündeydi. Yapılan incelemede, delillerin tek bir tanığın ifadesine dayandığı ve bu tanığın duruşmada dinlenmediği tespit edildi. Bu nedenle, sanık müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldü ve istinaf başvurusunun esastan reddine dair hüküm bozuldu. Kararda, 5271 sayılı CMK'nun 210/1. maddesindeki düzenlemeye atıfta bulunulduğu belirtildi.
Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/336 Esas ve 2017/1043 Karar sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı, sanık ve müdafiinin CMK"nun 272 ve müteakip maddeleri uyarınca İstinaf kanun yoluna başvurması üzerine; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen 13/12/2018 tarih, 2018/1035 Esas ve 2018/1867 Karar sayılı "İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi" kararına karşı, sanık müdafii tarafından usulüne uygun olarak açılan temyiz davası incelenip görüşüldü; 5271 sayılı CMK"nun 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanun"un 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanun"un 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek sanık müdafiinin temyiz isteminin sanığın suçu işlemediğine, etkin pişmanlıktan yararlanmak için makul bir süre verilmediğine, tanıklar dinlenmediğinden soru sorma imkanlarının bulunmadığına ve dolayısıyla adil yargılama olmadığına yönelik olduğu anlaşılmakla maddi vakıa denetimi gerektiren nedenler dışındaki sebeplere ve CMK"nun 289. maddesinde yer alan kesin hukuka aykırılık sebeplerine yönelik yapılan incelemede; 5271 sayılı CMK"nun 210. maddesinin birinci fıkrasında “Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez”, düzenlemesinin bulunduğu, somut olayda sanığın aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, soruşturma aşamasında bilgisi alınan sıfatıyla dinlenen ...’nun kovuşturma aşamasında bulunamaması nedeniyle soruşturma aşamasındaki ifadesi ile hüküm kurulduğu, olayın tek delilinin tanığın ifadesi olduğu anlaşılmakla, CMK"nun 210/1. maddesi uyarınca ...’nun duruşmaya getirtilerek veya SEGBİS vasıtasıyla sanık ile yüzleştirilmesinin sağlanması, mümkün olmadığı takdirde sanığın teşhise elverişli güncel fotoğraflarının temin edilerek tanığın dinlenmesi gerektiği halde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 289/1-h maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektimiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesinin 13/12/2018 gün, 2018/1035 Esas ve 2018/1867 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kurulan hükmünün 5271 sayılı CMK"nun 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 13/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.