Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/9087 Esas 2016/4221 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9087
Karar No: 2016/4221
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/9087 Esas 2016/4221 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, eşinin Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine vasi atanmasını istemiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiş, fakat kısıtlanan tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay ise, dosyada kısıtlanması talep edilen şahsın savurgan bir yaşam tarzı sürdüğüne veya malvarlığını kötü yönettiğine dair herhangi bir delil ve olgu bulunmaması sebebiyle isteğin reddi gerektiğine karar vermiştir. Bahis oyunları oynamak tek başına kısıtlama sebebi teşkil etmez. Hukuki ehliyeti kısıtlamak için ciddi sebep ve delillerin mevcut olması gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri ise; Türk Medeni Kanunu'nun 406. ve 199. maddeleridir.
18. Hukuk Dairesi         2015/9087 E.  ,  2016/4221 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, davacı, eşinin Türk Medeni Kanununun 406. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine vasi atanmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kısıtlanan tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Türk Medeni Kanununun 406. maddesi gereğince kısıtlama kararı verilebilmesi için; savurganlığı, alkol ve uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kişinin kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açılmış olması ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olması ya da başkalarının güvenliğini tehdit etmesi şarttır. Bahis oyunları oynamak tek başına kısıtlama sebebi teşkil etmez. Dosyada kısıtlanması talep edilen şahsın savurgan bir yaşam tarzı sürdüğü veya malvarlığını kötü yönettiği ve bu sebeple de kendisini ve ailesini darlık veya yoksulluğa düşürdüğüne dair bir delil ve olgu bulunmamaktadır. Kaldı ki; eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde veya ailenin ekonomik varlığının korunmasının gerektiği durumda, diğer eşin istemi üzerine hakimin bu şekilde davranan eşin tasarruf yetkisini kısıtlaması da imkan dahilindedir. (TMK m. 199) Bu bakımdan ilgilinin hukuki ehliyetini kısıtlayacak ciddi sebep ve deliller mevcut bulunmamaktadır. İsteğin reddi gerekirken yetersiz gerekçeyle kısıtlama kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.