Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2245
Karar No: 2020/3764
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/2245 Esas 2020/3764 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/2245 E.  ,  2020/3764 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki asıl davada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi, birleşen alacak davasında mahkemece yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı asıl davada, davalı ile bina yapmak için adi ortaklık kurulduğunu, binanın resmiyette davalı adına kayıtlı ise de, yarı yarıya ortak olunacağı yönünde adi ortaklık sözleşmesinin imzalandığını, muhtelif zamanlarda bina için tarafından ödemeler yapıldığını, 10 daire ve 2 depodan oluşan binanın adi ortaklık hükümlerine göre yapıldığını, inşaatın 04/02/2011 tarihinde tamamlandığını, 10 numaralı dairenin 11/08/2011 tarihinde... isimli kişiye 105.000,00 TL"ye satıldığını, paranın tamamının davalı tarafından alındığını, ancak satılan 10 no"lu dairenin satış parasının yarısının tarafına verilmediğini, oysaki daha önceden davalı ile satılan bu dairenin parasının paylaşılacağı ve kalan iki dairenin de kendisine ait olacağının kararlaştırıldığını, bu sebeple adi ortaklığın kurulduğunun tespiti ve feshi ile ortak şekilde yapılan binada 105.000,00 TL"ye satışı yapılan 10 nolu dairenin yarı parasının ve kalan iki dairenin biri ile deponun birisinin tapusunun tarafına devrinin sağlanmasını talep ve dava etmiştir.
    Davacı birleşen davada ise, asıl davanın açılışı sırasında iki adet taşınmaz için devir talep edildiğinden faiz talebinde bulunmadıklarını, bozma ilamında devrin mümkün olmadığının bildirildiğini, alınan raporlarda alacak miktarının 250.000 TL olarak hesaplandığını, bu nedenlerle asıl davanın açıldığı tarihle bu davanın açılış tarihi arasında belirlenen alacağa işleyecek avans faizinin tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı asıl dava yönünden, inşaat için 590.792,00 TL harcama yaptığını, davacının ise inşaat için toplam 293.323,00 TL harcama yaptığını, davalıya dubleks dairenin tapusunun verildiğini, deponun tapusunu da vermeye hazır olduklarını, davalının yaptığı harcamalar dikkate alındığında davacının satılacak olan 6, 9 ve 10 numaralı dairelerden herhangi bir alacağının bulunmadığını; birleşen dava yönünden de, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine yönelik davada faiz alacağının talep edilemeyeceğini belirterek asıl ve birleşen davaların reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı ... İnşaat Ltd. Şti arasında adi ortaklık kurulduğunun ve feshedildiğinin tespitine, 31.500,00 TL" nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,... Mahallesi, 303 ada, 7 parsel sayılı taşınmazda bulunan 6 ve 12 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 28/01/2016 tarihli, 2015/2464 Esas ve 2016/988 Karar sayılı ilamı ile, "Ortaklığa konu taşınmazda yapılan inşaattaki ortaklığın tasfiye edilebilmesi için öncelikle mal varlığının tespitinin zorunlu olduğu, ortaklığa ne kadar daire kaldığı ve bunlardan ne kadarının satıldığı ve satılacağının tespit edilmesi gerektiği, öncelikle idareci ortak olan davalıdan hesap istenmesi, hesap listesinin verilmemesi halinde yönetici ortağın hesap vermekten kaçındığı kabul edilmesi, tarafların yapılan masraflar ve satılan bağımsız bölümlerin satışı konusunda uyuşamadıklarının tespiti halinde ise, inşaat maliyeti yapıldığı tarihteki olağan rayice göre tespit edilerek, 3.kişilere satılan dairelerin satış tarihindeki rayiç değerleri ile satılmayan dairelerin de karar tarihine en yakın tarihteki değerleri belirlenerek, ortaklığın aktif ve pasifinin belirlenmesi ve tarafların herbirinin ortaklığa verdiği avanslarla, ortaklık için yapmış oldukları masraflar ve vermiş oldukları sermaye iade edildikten sonra, davacı ve davalıya paylaştırılması gereken miktarın belirlenmesi, tasfiye hükümlerine göre tasfiyenin gerçekleştirilmesi gerektiği, ayrıca mahkemece, 6 ve 12 nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, adi yazılı şekilde yapılan sözleşme ile taşınmaz mülkiyetinin devrinin mümkün olmadığı, bu durumda ancak, taşınmazın davacı adına tesciline değil, ortaklık payı oranında bedellerinin tahsiline karar verilebileceği" belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalı ... İnşaat Ltd. Şti. arasında adi ortaklık kurulduğunun, ortaklığın amacının gerçekleşmesi nedeniyle ortaklığın fesh edildiğinin tespitine, davacı ve davalı arasındaki adi ortaklığın tasfiye memurunun 05/02/2019 havale tarihli kök raporunda belirtildiği şekilde ortaklığın tasfiyesine, 156.460,00 TL" nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6 ve 12 no" lu dairelerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline yönelik talebin reddine, birleşen dava yönünden ise davanın kısmen kabulüne, 157.358,55 TL faiz alacağının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
    Uyuşmazlık, asıl davada adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile birleşen davada faiz alacağı talebine ilişkindir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesi uyarınca; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
    Somut olayda davacı asıl davada, 6 ve 12 numaralı dairelerin adına kayıt ve tescilini talep etmiş, mahkemece 6 ve 12 no" lu dairelerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline yönelik talebin reddine karar verilmiş, ayrıca bu nedenle davalı lehine 18.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak, bozma ilamımızda adi ortaklık sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapılması sebebi ile taşınmaz mülkiyetinin devrine karar verilemeyeceği, taşınmazların ortaklık payı oranında bedellerinin tahsiline karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu durum karşısında mahkemece, 202.500,00 TL olan dava değerinden reddedilen 46.040,00 TL üzerinden hesaplanan 6.785,20 TL vekalet ücretine davalı lehine hükmedilmesi gerekirken, tescili talep edilen taşınmazların bedeli olan 150.000,00 TL üzerinden 18.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesi yollaması ile HUMK’un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün A- 10.bendinde yer alan "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 18.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ifadesinin çıkarılarak yerine, "Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 6.785,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" hükmün düzeltilmesine, hükmün davacı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/07/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi