Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16931
Karar No: 2015/26005

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/16931 Esas 2015/26005 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/16931 E.  ,  2015/26005 K.
"İçtihat Metni"

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Taraflar arasındaki, icra takibine yapılan itirazın iptali, icra-inkar tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 29.09.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ..... ile karşı taraf adına Avukat ...... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin ...... B.V."nin Türkiye irtibat bürosu"nda 01.11.2002 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 18.01.2010 tarihinde geçerli ve haklı sebebe dayanmadan feshedildiğini, bunun üzerine açılan ve Kadıköy 1. İş Mahkemesinde görülen işe iade davasının kabul edildiğini ve hükmün kesinleştiğini, işverenin davalı ..... Ltd. Şti. adı altında faaliyette bulunmaya başladığının öğrenilmesi üzerine, hem ...... B.V."ye hem de ...... Ltd. Şti."ye işe başlama başvurusunda bulunulduğunu, buna rağmen işe başlatılmaması üzere davalı şirket aleyhine işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ile diğer sosyal hakların tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, icra takibinin haksız itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili şirketin işe iade davasının tarafı olmadığını, davacının müvekkili şirketin çalışanı olmadığını, müvekkili şirket ile dava dışı ....... B.V."nin farklı tüzel kişiliklere sahip olduğunu, organik bağ bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini ve dava konusu alacak taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 18.12.2014 tarihli 2013/ esas ve 2014/karar sayılı kararıyla, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekliliği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma uyularak, pasif husumet yokluğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 18.12.2014 tarihli 2013/ 25603 esas ve 2014/36134 karar sayılı kararında “ ... davacının ...... BV Türkiye İrtibat Bürosunda çalıştığı, işe iade davası devam ettiği dönemde 19.10.2010 tarihinde davalı şirketin tescil edildiği ve davalı şirketin ...... BV ile davacının işvereni ........ BV tarafından kurulduğu, davacının çalıştığı ..... BV Türkiye İrtibat Bürosu ile davalı şirketin ayrı tüzelkişiliği olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği açıklanmış ise de, dosya kapsamındaki mevcut deliller ve özellikle tanık anlatımları ile ticaret sicili kayıtları karşısında söz konusu bozma ilamının maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli 1957/13 esas ve 1959/5 karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli 1960/21 esas ve 1960/9 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Davacının 01.11.2002 tarihinde dava dışı ..... B.V."nin Türkiye İrtibat Bürosunda çalışmaya başladığı, iş sözleşmesinin 18.01.2010 tarihinde feshedilmesi üzerine anılan şirkete karşı açılan işe davası neticesinde Kadıköy 1. İş Mahkemesi"nin 22.07.2010 tarihli kararıyla davanın kabul edildiği ve kararın 31.01.2012 tarihinde Yargıtay"ca onanarak kesinleştiği, ..... B.V. ve davalı şirkete işe başlama başvurusunda bulunulmasına rağmen işçinin işe başlatılmadığı sabittir. Dosya içeriğindeki ticaret sicili kayıtlarına göre, 19.10.2010 tarihinde ticaret siciline tescil olan davalı M.. Ş.."nin ortakları, ...... B.V. ve ...... B.V. olup, kuruluşta sermayenin yüzde doksan dokuz hissesi ....... B.V."ye aittir. Dinlenen davacı tanıkları anlatımlarından da, ........ B.V."nin irtibat bürosu aracılığıyla, direk satış haricinde ürünlerin tanıtımı ve benzeri konularda pazarlama faaliyetlerini yürüttüğü, M.. Ş.."nin kurulmasıyla aynı ürünlerin direk satışının yapılmaya başlanarak faaaliyet alanının genişlediği, irtibat bürosunun kapanması akabinde çoğu çalışanının aralıksız şekilde M.. Ş.."de çalışmaya devam ettikleri anlaşılmaktadır.
Açıklanan delil durumuna göre, dava dışı ....... B.V. ile davalı şirket arasında işyeri devri olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki, dosya kapsamı ve özellikle davalı şirketin kuruluştaki sermayesinin yüzde doksan dokuz hissesinin ........ B.V."ye ait olması nazara alındığında, şirketler arasında organik bağ bulunduğu da açıktır. Anılan sebeplerle, davalı şirketin işe iade için başvuran davacıyı işe başlatmak zorunda olduğunun ve dolayısıyla işe başlatmamasının sonuçlarından sorumlu bulunduğunun kabul edilmesi gerekirken, taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebepten kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi