Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2021/2634
Karar No: 2021/5145
Karar Tarihi: 14.10.2021

Danıştay 4. Daire 2021/2634 Esas 2021/5145 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/2634
Karar No : 2021/5145


TEMYİZ EDEN : Tasf. Hal. ... Uluslararası Taşımacılık Ltd. Şti.
(...)
VEKİLİ : Av. ...
Elektronik Tebligat Adresi: ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)

VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen ... tarih ve ..., ... sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı şirketin dava açılma tarihinden önce ticaret sicilinden kaydının silindiği, tüzel kişiliğinin, diğer bir deyişle hukuk alemindeki varlığının sona erdiği ve dolayısıyla taraf olma ehliyeti ve yargı mercileri önünde temsil olanağının bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Şirket yetkilisi kendi nam ve hesabına dava açmadığı halde, vekalet ücreti ve yargılama giderinin şirket yetkilisinden alınmasına karar verilmesinin hukuka uygun olmadığı, davanın açılmasına neden olan, tüzel kişiliği sona eren Tasfiye Halinde ... Uluslarası Taş. Ltd.Şti aleyhine işlem yapanın davalı idare olduğu, davalı idarenin dava konusu ödeme emirlerinden birini kendiliğinden iptal ettiği belirtilerek kararın vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin kısmı temyiz edilmiştir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, ... TL maktu karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
5. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.





X-KARŞI OY:
Dava, Tasfiye Halinde ... Uluslararası Taşımacılık Limited Şirketi adına düzenlenen ... tarih ve ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin; tasfiyesi sonuçlanarak tüzel kişiliği kalmayan şirket adına ödeme emri düzenlenmesinin hukuken mümkün olmadığı, kanuni temsilci sıfatıyla ileride sorumluluk nedeniyle takip yapılabileceğinden davayı şirket adına açmada menfaatinin bulunduğu ve esasa ilişkin iddialarla, kanuni temsilci ...'nin kendi adına verdiği vekâletnameye dayanılarak, iptali istemiyle şirket adına açılmıştır.
Mahkemece, ödeme emirlerinin düzenlendiği tarihte şirketin tasfiyesinin sona ermiş bulunması ve borç altına girmesinin mümkün olmaması, bu tarihten itibaren olmayan şirket adına tebligat yapılmasının ve bu tebligatın sonuç doğurmasının mümkün bulunmadığı, bir kısmının ise idarece iptal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, idarece iptal edilmiş olması nedeniyle ... sayılı ödeme emri ile ... sayılı ödeme emrinin ... sayılı kısmı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalan kısımlarının iptaline; 81,80 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 750,00 TL avukatlık vekâlet ücretinin davalı idare tarafından davacıya ödenmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine hükmedilmiştir.
Karara yönelik davalı idare temyiz istemi, Danıştay Dördüncü Dairenin 09/06/2020 tarih ve E.2016/8931, K.2020/1894 sayılı kararı ile kabul edilerek, davanın açıldığı tarihten önce tüzel kişiliği sona eren, dolayısıyla taraf olma ehliyeti ve yargı mercileri önünde temsil edilme olanağı da bulunmayan şirket tarafından açılan davanın, ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, esası incelenerek verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararı bozulmuş; bu karara yönelik davalı idarenin karar düzeltme talebi yine aynı Dairenin 25/11/2020 tarih ve E.2020/5693, K.2020/4904 sayılı ile reddedilmiştir.
Bozma kararına uyan Mahkeme, bozma kararında belirtilen gerekçe ile 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-b maddesi gereğince davanın ehliyet yönünden reddine, davacı tarafından yapılan 109,30 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı idare tarafından yapılan 146,10 TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.270,00 TL vekâlet ücretinin şirket yetkilisi ... tarafından davalı idareye ödenmesine,19,00-TL resmi posta giderinin, Harçlar Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca 59,30-TL maktu karar harcının ve aynı Kanununun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca temyiz başvuru sırasında davalı idareden alınması gereken 126,90-TL temyiz başvurma harcının davalı idarece ...'den tahsiline karar verilmiştir. Bu karar, şirket yetkilisi ... adına vekili tarafından, kendi nam ve hesabına dava açmadığı halde, vekâlet ücreti ve yargılama giderinin şirket yetkilisinden alınmasına karar verilmesinin hukuka uygun olmadığı, davanın açılmasına neden olan, tüzel kişiliği sona eren şirket adına işlem yapanın davalı idare olduğu, davalı idarenin dava konusu ödeme emirlerinden birini ve diğerinin bir kısmını kendiliğinden iptal ettiği ileri sürülerek, kararın vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm fıkrası temyize konu edilmiştir.
Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, Anayasa Mahkemesi’nin pek çok kararında belirtildiği gibi, gerekçeli karar hakkı güvencesini kapsamaktadır (Abdullah Topçu, B. No: 2014/8868, 19/4/2017, § 75).Yargı kararlarında tam olarak hangi unsurların bulunması gerektiği, davanın niteliğine ve koşullarına bağlıdır (Sencer Başat ve diğerleri, § 35). Kanun yolu incelemesi yapan merciin yargılamayı yapan mahkemeyle aynı sonuca ulaşması ve bunu aynı gerekçe kullanarak veya aynı atıfla kararına yansıtması kararın gerekçelendirilmiş olması bakımından yeterli kabul edilmektedir (Yasemin Ekşi, § 57). Ancak, itiraz (istinaf) veya temyiz incelemesi sırasında ayrı ve açık bir yanıt verilmesini gerektiren usul veya esasa dair iddiaların itiraz (istinaf) veya temyiz mercilerince cevapsız bırakılmış olması da gerekçeli karar hakkının ihlaline neden olabilecektir (Caner Kandırmaz, B. No: 2013/3672, 30/12/2014, § 31).
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 24. maddesinin (f) bendinde, kararlarda yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiğinin belirtileceği; 31. maddesinde, yargılama giderleri hususunda Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış; anılan madde ile atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yargılama giderlerinin kapsamı" başlıklı 323. maddesinde, a) Celse, karar ve ilam harçları, b) Dava nedeniyle yapılan tebliğ ve posta giderleri, ... ğ) Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti, h) Yargılama sırasında yapılan diğer giderler yargılama giderleri arasında sayılmış; 326. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği; 332. maddesinde ise, yargılama giderlerine mahkemece re'sen hükmedileceği belirtilmiştir.
Yargılama giderleri genel olarak, yargılama faaliyetinin başlaması, devamı ve sonuçlanması için ödenmesi lazım gelen harç, masraf ve ücretlerin tamamını ifade etmektedir. İlgili yasa kurallarında belirtildiği gibi kural olarak, yargılama giderlerinin, davada haksız çıkan yani yargılama sonunda aleyhine hüküm kurulan taraftan alınmasına karar verilir. Yargılama giderlerine tarafların talepte bulunmalarına gerek olmaksızın mahkemece re'sen hükmedilir. Vekille takip edilecek davalarda yasa gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti, İdarî Yargılama Usulü Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yargılama giderlerine ilişkin kurallarında, yargılama giderinin bir unsuru olarak kabul edilmiştir. Dolayısıyla, yargılama giderleri arasında sayılan vekâlet ücretinin hangi tarafa yükletildiğinin kararda gösterilmesi gerekmektedir. Takdir olunacak vekâlet ücreti tutarı ise, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre belirlenmektedir. Buna göre, açılmış bir dava, yapılmış gider ve verilmiş bir avukatlık hizmeti söz konusu ise bunlar yargılama faaliyeti sonunda davanın sonucuna göre ilgili tarafa yüklenecektir.
Bakılmakta olan davada, bozma kararına uyularak verilen kararın hüküm fıkrasının “yargılama giderleri ve avukatlık ücreti”ne ilişkin kısmı temyize konu edilmiştir. Anılan hüküm fıkrası, bozma kararına uyularak verilen bir kararla ilgili ise de, temyiz edilebilirlik bakımından, bozma kararına uyma kararından bağımsız ve ilk kez verilen hüküm niteliğindedir. Dolayısıyla, uyma kararlarının temyizinin tabi olduğu sınırlamalara tabi değildir. Kararda, adına dava açılan şirketin kanuni temsilcisi ... tarafından, yargılama sürecinde taraf olmadığı halde taraf konumuna konularak, yargılama giderleri ve bu giderler arasında yer alan avukatlık ücretinin davalı idareye ödenmesine hükmedilmiştir. Buna göre, yargılama sürecinin gelinen aşamasında, hüküm fıkrası doğrudan kanuni temsilcinin hukuki durumunu, menfaatini, etkilediğinden kanuni temsilcinin kararın hüküm fıkrası yönünden temyiz hakkı doğmuştur. Kanuni temsilci de, kararın salt bu kısmı yönünden temyize gelmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak uyuşmazlığı işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın usulden sonuçlandırılmış ve dava ehliyet yönünden reddedilmiş; davanın ehliyet yönünden reddi neticelerinin davalı idare lehine olduğu kabul edilmek suretiyle yargılama giderlerinden sorumlu olan belirlenmiştir. Kanuni temsilci, yargılama giderlerinden sorumlu tutularak davaya dâhil edildiğini, temyize konu, kararla öğrenebilmiştir. Dolayısıyla, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasının sebebini bilme beklentisi içindedir. Haklı olarak, yargılama giderlerine yönelik iddiasını ilk olarak temyiz başvurusunda ortaya koyabilmiştir. Mahkeme kararında, yargılama giderleri ve bu giderlerin bir unsuru olan vekâlet ücretinden davanın tarafı olmayan, kanuni temsilci sorumlu tutulurken bir değerlendirme yapılmaksızın hüküm verilmiştir.
Açıklanan nedenle, Mahkeme kararının, hukuki denetime olanak verecek şekilde bir değerlendirme ve gerekçeye dayanmadan yargılama giderlerinin davanın tarafı olmayan kanuni temsilci ...’den alınmasına dair hüküm fıkrasında usul hükümlerine uygunluk bulunmadığı görüşüyle, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine atıf yapılmak suretiyle temyiz isteminin reddine dair Daire kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi