Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılan bir yargılama sonucunda, sanık tehdit suçu işlemiş ve mahkum edilmiştir. Ancak bu karar, yapılan bir bozma sonrasında temyize götürülmüştür. Temyiz süresinin \"15 gün\" şeklinde yanıltıcı olarak belirtilmesi sebebiyle sanık müdafisinin temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşülmüştür. Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Yapılan incelemede başka bir neden bulunamamıştır ancak CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, duruşma açılmasını müteakip, sanığın gelmediği takdirde yokluğunda hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı içeren meşruhatlı davetiye ile duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği gözetilmeden, talimat mahkemesince sanık ...\"a gönderilen davetiyenin de açıklanan ihtarı içermemesi karşısında, yokluğunda hükmün açıklanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, hüküm bozulmuş ve yargılama öncesi aşamadan başlayarak sürdürülmesine karar verilmiştir. Kanun madde detayları ise CMK'nın 231/11. maddesi üzerinde yoğunlaşmaktadır. CMK'nın bu maddesi, denetim sürecinde sanığın yeni bir suç işlemesi veya yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı içeren meşruhatlı davetiye ile duruşmadan haberdar edilmesini öngörmektedir. Ancak bu prosedür takip edilmediği takdirde, savunma hakkının kısıtlanmasına neden olabilmektedir.