13. Hukuk Dairesi 2018/2600 E. , 2018/6332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı davacı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... geldi. Karşı davaftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 30/07/2007 tanzim, 30/12/2009 vade tarihli 2.000,00 TL miktarlı 1 adet bonodan kaynaklı borcu ve imzası bulunan 23 adet tahsilat makbuzu ile davacıdan ödünç olarak aldığı 40.065,00 TL"yi ödememesi üzerine hakkında ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/5079 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başlandığını, ancak davalının borcu ödemediği gibi kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini ve icra takibi durdurduğunu ileri sürerek 40.065,00 TL alacağın ticari avans faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı, bono ve tahsilat makbuzlarındaki imzaların kendisine ait olmadığını, dayanak olarak gösterilen bono ve tahsilat makbuzlarının zamanaşımına uğradığını, bonodan doğan bir borcu olmadığını, davacıdan ödünç para almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 30.698,15 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin zamanaşımı nedeni ile reddine, dava konusu 2.000,00 TL"lik senet bakımından ispat olunamayan davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarça temyiz edilmiştir.
1-Davacı, bono ve tahsilat makbuzlarından kaynaklı davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı borcu olmadığını, ödünç para almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, ispat yükü kendisine düşen davacının, bono bakımından davasını ispat edemediği, dava konusu makbuzlar bakımından ise; makbuzlardaki imzaların davalıya ait olduğu, bu hali ile imzası ikrar edilmiş adi senet hükmünde olduğu ve davacının davasını ispat ettiği, davalı tarafça ödeme savunmasında bulunulmadığı gibi, davacıya borcu bulunmadığının da ispatlanamadığı ancak 9.366,85 TL"lik bedel bakımından zamanaşımı süresinin 04/11/2013 tarihinde dolduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı cevaba cevap dilekçesinde ve sonraki beyanlarında dava dışı ... Petrol Ür. Gıda İnş. Şirketinin ortağı ve kanuni temsilcisi olduğunu, ..."un sahibi olduğu taşınmazların satışı için davalıya vekalet verdiğini,bu vekalet ile davalının vekaleten taşınmazları şirkete devrettiğini, davalının bu satış nedeniyle davaya konu bono ve tahsil makbuzları ile tahsilatlarda bulunduğunu, ancak taşınmazların sahibi ... tarafından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/4 esas sayılı dosyası ile tapu iptali davası açıldığını, dava sonucunda şirket adına olan tapu kaytılarının iptaline karar verildiğini, bu kararın Yargıtay"ın onama ilamı kesinleştiğini, davalıya ödenen paraların ise iade edilmediğini beyan etmiştir. Davalı dilekçesinde ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/656 (yeni esas ... 2. Asliye Hukuk 2016/13 ) Esas sayılı dosyası ile ... Petrol Ür. Gıda İnş. Şirketi tarafından aynı alacak nedeniyle dava açıldığını, yargılamının devam ettiğini ve bu dosyanın mahkemece incelenmesini talep etmiştir. ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/13 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacının ... Petrol Ür. Gıda İnş. Şirketi, davalının ise ... olduğu, davalının vekil sıfatı ile sattığı ve bedelini tahsil ettiği taşınmazlara ilişkin olarak taşınmazların mahkeme kararı ile şirketin elinden alınması sebebiyle, zapta karşı tekeffül hükümleri uygulanarak şirketin gerçek ve müspet zararının tahsili istemiyle dava açıldığı ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır. HMK"nun 165/1. maddesinde "Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda; iş bu davaya konu aynı satış sözleşmeden kaynaklı olarak açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/13 esas sayılı dosyasında görülen davanın sonucunun eldeki davanın sonucunu etkileyeceği açık olduğundan bu dava dosyasının eldeki dava bakımından bekletici sorun olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Hâl böyle olunca mahkemece; ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/13 esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle az yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.