Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5446 Esas 2019/6246 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan .....vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde;.....1966 yılında yapılan kadastro çalışması sonucunda Hazine adına kayıtlı taşınmazlardan 392 sayılı parselin 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre .... nolu Orman Kadastro Komisyonu Başkanlığınca 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosunda kısmen orman sınırları içerisinde kaldığı, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ..... lehine 3083 sayılı Kanun kapsamında şerh ve beyan bulunduğu, .....lehine 04/08/2005 tarihli 3988 sayılı ve 29/06/1988 tarihli ve ...... yevmiye numaralı ipotek şerhlerinin bulunduğu, .....köyü 392 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman kadastrosuna göre orman olarak sınırlandırılan kısmının tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescili, tapusu iptal edilen kısım yönünden taşınmazın kaydında yer alan ipoteklerin, şerhlerin, beyanların ve kısıtlamaların kaldırılması istenilmiştir.
Mahkemece; yapılan keşfe göre dava konusu taşınmazın (A) harfi ile belirtilen bölümünün kesinleşmiş ..... sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, .....köyü 392 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ..... ait 06/05/2016 havale tarihli ek raporda (A) harfi ile gösterilen 1.970,57 m²"lik kısmın davalılar adına olan tapusunun iptali ile orman olarak Hazine adına kayıt ve tesciline, iptal ve tesciline karar verilen kısımdaki her türlü kısıtlamanın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ..... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Taşınmazın bulunduğu yörede 2006 yılında 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosu ve 2/B maddesi uygulama çalışmaları yapılmış ve 12/06/2008 tarihinde ilân edilerek altı aylık sürenin sonunda kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine
04/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.