22. Hukuk Dairesi 2015/21480 E. , 2015/25970 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davalı işveren nezdinde 13.09.2007 tarihinde işe başladığını ve 31.03.2014 tarihinde işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II maddesi gereğince iş sözleşmesinin bildirimsiz olarak feshedildiği tarihe kadar aralıksız olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini beyanla davasının kabulüne ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından davacı iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun"un 25/II maddesi gereği haklı olarak feshedildiğini, feshin haklı nedene dayandığını bu sebeple işveren tarafından yapılan işlemin hukuka uygun olup davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin sık sık rapor alması kanunun gerekçesinde bu sebepler içinde sayılmıştır. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, davacının ve arkadaşının, tanık beyanlarına ve dosya içersindeki yazılı ifadelere göre departman değişikliğine ilişkin sorunlarını görüşmek üzere mesai saatleri dışında mağaza ikinci yöneticisinin evine doğru gittikleri, evin bulunduğu caddede görüştükleri, bu sırada polis bile gelse mağaza müdürü ..."le görüşmek istediklerini ısrarla söyledikleri, ... isimli mağaza müdürünün de bu hususta müşteki olarak şikayetçi olduğu söz konusu eylemlerin haklı fesih ağırlığında olmasa da iş yeri düzenini ve iş akışını olumsuz etkilediği anlaşılmakla geçerli fesih sebebi teşkil ettiğinin kabulü gerekir. Bu bağlamda işverenden artık mevcut iş ilişkisinin devamı beklenemez. İşveren feshinin geçerli sebebe dayandığı anlaşılmakla, işe iade isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 29.09.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.