14. Ceza Dairesi 2019/4358 E. , 2019/12752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (suça sürüklenen çocuk); çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanık)
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından, sanığın ise beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyetlerine
İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun muhtevası nazara alınarak dosya tetkik edildi:
Mağdure ..."nın velayetinin boşanma sonrasında babası ..."a verilmesi karşısında, anne ..."nin velayet ve davaya katılma hakkı bulunmadığı gibi mahkemece verilen katılma kararı da hükümsüz olduğundan, ... vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİYLE, incelemenin suça sürüklenen çocuk ile sanık müdafileri ve katılan Bakanlık vekilinin temyizleriyle sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği görüşüldü:
Suça sürüklenen çocuk hakkında, mağdure ..."a yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında mağdure ..."a yönelik atılı suçtan eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 109/1, 109/3-b, 109/3-f. maddeleri gereğince belirlenen 2 yıl 12 ay hapis cezası üzerinden aynı Kanunun 31/3. maddesi ile 1/3 oranında indirim yapıldığında 2 yıl yerine 1 yıl 12 ay hapis cezasına hükmedilmiş ise de müteakiben TCK"nın 62. maddesinin de uygulanması nedeniyle sonuç ceza miktarı değişmediğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Muhakeme safahatını yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; suça sürüklenen çocuğa isnat edilen suçun, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğinin belirlendiği, iddia ve savunma ile tüm delillerin eksiksiz olarak kararda gösterildiği, hükmedilen cezanı nevi ve miktarı itibarıyla kanuni sınırlar içinde tayin edildiği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafisi ile katılan Bakanlık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz taleplerinin reddiyle hükmün ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve mağdure ..."ya yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükümler ile sanık ... hakkında aynı mağdureye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Mağdure ... hakkında Mersin Devlet Hastanesinden alınan 01.03.2012 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunca tanzim edilen 13.05.2013 tarihli rapor arasında mağdurenin yaşının belirlenmesi açısından çelişki bulunduğu nazara alınarak, Adli Tıp Üst Kurulundan rapor aldırılmak suretiyle mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının belirlenmesinden sonra sanık ile suça sürüklenen çocuğun hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Adli Tıp 6. İhtisas Kurulunun 06.08.2015 tarihli raporunda mağdurda "olaydan kaynaklanmış ruh sağlığını bozacak mahiyet ve derecede olan (kronik travma sonrası stres bozukluğu ve Dissossiyatif amnezi) denilen psikiyatrik bozukluğun tespit edildiği, mağduru bulunduğu olayda sanık ... "nin eylemi nedeniyle ruh sağlığının bozulduğu, diğer sanıkların ruh sağlığındaki bu bozulmayı artırdığının" bildirilmesi karşısında, sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ..."ın eylemlerinin mağdurenin ruh sağlığını ayrıca bozmadığı anlaşılmakla, haklarında 5237 sayılı TCK"nın 103/6. maddesinin uygulama koşullarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde anılan maddenin tatbiki suretiyle cezaların artırılması,
Kanuna aykırı, sanık ile suça sürüklenen çocuk müdafileri ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.