Esas No: 2021/2837
Karar No: 2021/5143
Karar Tarihi: 14.10.2021
Danıştay 4. Daire 2021/2837 Esas 2021/5143 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/2837
Karar No : 2021/5143
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İdarece davacıya gönderilen yazı üzerine, davacı tarafından, 2011/5 ila 12 ve 2012/1 ila 12 dönemlerine ilişkin olarak ihtirazı kayıtla verilen katma değer vergisi düzeltme beyannamelerine istinaden tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, damga vergisi, hesaplanan gecikme faizinin kaldırılması istenilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Bölge İdare Mahkemesince verilen kararda; davacının ilgili dönemlerde fatura aldığı Davutpaşa Vergi Dairesi mükellefleri Tasfiye Halinde ... Döküm San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Çelik Metal Hırdavat İnşaat Endüstiyel Ürünler San. Dış Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlere göre, düzenlenen faturaların sahte olduğu anlaşıldığından adı geçen mükelleflerden alınan faturalardan kaynaklanan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, Üsküdar Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi ... Demir San. Tic. Ltd. Şti. hakkında yapılan 03/09/2020 tarihli ara kararına cevaben düzenlenmiş bir vergi tekniği raporu/olumsuz tespit bulunmadığının bildirildiği, Rami Vergi Dairesi Müdürlüğü mükellefi Tasf. Hal. ... Metal ve İnşaat Malzemeleri San. Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda yer alan tespitlerin ise faturaların sahte olduğunu ortaya koymada yeterli olmadığı anlaşıldığından cezalı tarhiyatların adı geçen mükelleflerden alınan faturalardan kaynaklı kısmında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen gerekçeli olarak reddine, Mahkeme kararının kısmen kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, yasal mevzuatlara istinaden yapılan işlemlerin yerinde olduğu belirtilerek temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 14/10/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
Davacı şirket adına, 2011/5 ilâ 12 ve 2012/1 ilâ 12 dönemlerine ilişkin olarak ihtirazı kayıtla verilen katma değer vergisi düzeltme beyannameleri üzerine tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, damga vergisi ve hesaplanan gecikme faizlerinin kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararı davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça, faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini (KDV) indirebilecekleri hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek, bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği belirtilmiştir. Buna göre, katma değer vergisi indiriminden yararlanılabilmesi için bunun geçerli bir belgeye dayanması ve belgenin kanuni defterlere kaydedilmesi gerekmektedir.
Kamu hizmetlerinin finansmanında istikrarın sağlanması bakımından vergilendirme sürecinin belirli bir düzen dâhilinde işlemesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu doğrultuda çeşitli usuller öngörülerek mükelleflerin vergi ilişkisinden doğan hak ve ödevlerini daha dikkatli takip etme zorunluluğu getirilmektedir (AYM., E.2017/24, K.2017/112, 14/6/2017). 3065 sayılı Kanunun belirtilen hükümleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30., 341., 344. maddeleri ve 344. maddesinin atıf yaptığı 359. maddesi birlikte gözetildiğinde, katma değer vergisi indiriminin sahte bir belgeye dayanması hâlinde indirimin reddi suretiyle cezalı katma değer vergisi tarhiyatı yapılacağı hususu mükellefler tarafından belirli ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Bakılmakta olan davada, ilgili yasa kuralları, davacının fatura aldığı Rami Vergi Dairesi mükellefi Tasfiye Halinde ... Metal ve İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen ... tarih ve ... sayılı Vergi Tekniği Raporundaki tespitler ile dosyadaki tarafların ileri sürdükleri iddiaların bir bütün olarak değerlendirilmesinden; adı geçen mükellefin 2010/6 döneminden 2012/9 dönemine kadar toplam 16.670.344,69 TL düzeyinde fatura düzenleyecek ticari kapasiteye, organizasyona sahip olmadığı, alış yaptığını bildirdiği firmaların neredeyse tamamı hakkında sahte belge düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporları ve sahte belge düzenlemeden dolayı olumsuz tespitler bulunduğu, yüksek cirolara rağmen adına kayıtlı herhangi bir aracının, şube ve deposunun bulunmadığı, ilk ve sonraki tasfiye memurları hakkında da sahte belge düzenlemeden dolayı olumsuz tespit ve raporlar bulunduğu, tahakkuk etmiş vergi ve fer'ilerinin çok azının ödendiği göz önüne alındığında; anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna varıldığından, aksi gerekçe ile verilen Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle, Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.