... adına Av.... ile 1-... adına Av.... 2-... Medikal İlaç San. ve Tic.Ltd.Şti ve 3-... aralarındaki dava hakkında ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden İş Mahkemesi sıfatıyla verilen 09.05.2013 günlü ve 2010/425-2013/296 sayılı hükmün, temyizen incelenmesi davacı Kurum vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
1-Gıyabi hüküm, aleyhine hüküm kurulan davalı ... Medikal İlaç San. ve Tc.Ltd.Şti’ne, ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/302 Esas sayılı alacak davası dosyasındaki “Maraş Cd.Ticaret Mektep Sk.Ustaömeroğlu Apt.No:9 D:7/B .../...” adresinde usulünce tebliğ yapıldığından bahisle, Tebligat Yasasının 35.maddesine göre tebliğ yapılmış ise de, anılan davalıya iş bu dava dosyasında aynı adreste usulünce bir tebligatın yapılmamış olması, giderek 35.maddeye göre tebliğ yapılan adresin Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı adres olup olmadığının anlaşılamaması karşısında;
Davalı ... Medikal İlaç San. ve Tic.Ltd.Şti’nin Ticaret Sicil kayıtlarında yer alan adresi usulünce celbedilmeli, aynı adres olduğunun anlaşılması halinde bu davalı yönünden başkaca bir işlem yapılmaksızın incelenmek üzere dava dosyası gönderilmeli; Ticaret Sicilde kayıtlı bir adresin bulunmaması veya kayıtlı olmakla birlikte, bu dosyada tebliğin yapıldığı aynı adres olmaması halinde ise, SSK sicil kayıtları, sigorta müfettişi raporları,ticaret sicil, vergi dairesi ve benzeri yerlerden sorulmak ve zabıta marifetiyle adresi araştırılmak suretiyle davalı şirketin tebligata yarar adresi tespit edilmeli,19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun ile değişik 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletilmelidir.
2-Öte yandan, davalı ...’na, aleyhe gıyabi hüküm, davalı Limited Şirketiyle yukarıda belirtilen aynı adreste 7201 sayılı Yasanın 35.madde hükmü uyarınca yapılmış ise de, anılan davalıya eldeki dava dosyasında daha önce aynı adreste usulüne uygun şekilde tebligatın yapılmamış olması nedeniyle geçersizdir.
Şu halde, aleyhe gıyabi hükmün davalı ...’na, ilk olarak 7201 sayılı Yasanın 19.01.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6099 sayılı Yasayla değişik 10.maddesi uyarınca adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine, adres kayıt sistemindeki adrese tebliğ edilememesi halinde, davacı Kurum kayıtlarından (iş müfettişi ile sigorta müfettişi raporlarında yer alan adresler v.s), ceza ve tazminat dosyalarındaki adreslerden yararlanmak ve gerekirse zabıta marifetiyle yapılacak araştırmayla tespit edilecek diğer adreslere, bu adreslerde de tebliğin mümkün olmaması halinde 7201 sayılı Yasada düzenlenen diğer tebliğ(ilanen gibi) yollarına başvurularak usulünce tebliğin sağlanmasını takiben, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununu Geçici 3. maddesi gereğince, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davacı Kurum’un temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.