Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9967
Karar No: 2018/2119
Karar Tarihi: 07.05.2018

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/9967 Esas 2018/2119 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan yargılanan sanığın beraatına karar vermiştir. Ancak, işlemlerin hukuka uygun olup olmadığı tartışılmadan eksik araştırmaya dayalı olarak verilen bu kararın, kanuna aykırı olduğunu belirtmiştir. Bunun sebebi, polisin adli arama kararı ya da yazılı arama emri olmadan yaptığı arama sonucu tespitli para karşılığı uyuşturucu madde alınmasının hukuka uygun olmayışıdır. Ayrıca, tüm hukuk kurallarının ve Anayasa'nın üstün kurallarının korunduğu bir hukuk devleti olması sebebiyle, kanuna ve insan haklarına saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
İlgili Kanun Maddeleri:
- Anayasa’nın 2. maddesi
- CMK’nın 161. maddesi, 2. fıkrası
- PSVK’nın ek 6. maddeleri
20. Ceza Dairesi         2015/9967 E.  ,  2018/2119 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Beraat


    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Olay tarihi olan 11.06.2011 günü, saat 06.35’de düzenlenen olay yakalama, zaptetme ve savcı görüşme tutanağına göre, 11.06.2011 günü 02.40 sıralarında Asayiş Şube Müdürlüğü B bölges... timlerine bağlı ekiplerin yapmış olduğu istihbari çalışmalarda belirtilen adreste bulunan ... olarak bilinen umuma açık iş yerinde uyuşturucu madde satıldığına dair bilgi alınması üzerine iş yeri göz takibine alınmış, farklı zamanlarda ve kısa süreli olarak farklı şahısların girip çıktıklarının görülmesi üzerine, görevli polis memuru ...’a seri numaraları tespitli 5 adet 20 TL ve 2 adet 10 TL olmak üzere 120 TL verilerek sanıkdan 0,4 gr ve 0,5 gr gelen kokain satın alınması üzerine hemen iş yerine girilerek sanık ...’un yakalandığı, sanığın üzerinden tespitli 120 TL’nin görevlilerce geri alındığı, o sırada olay yerinde bulunan..., ..., ... ve...’in ifadelerine başvurulmak üzere asayiş bürosuna davet edildikleri, saat 04.35 sıralarında nöbetçi Cumhuriyet savcısına haber verildiği; tutulan olay tutanağının sanık ... tarafından suçu kabul etmemesi nedeniyle imzalanmadığı; sanık ...’un savunmasında; olay tarihinde gece 02.30 sıralarında iş yerinde otururken kolluk görevlilerinin iş yerine baskın yaparak iş yerinde arama yaptıklarını, niçin arama yaptıklarını sorduğunda, uyuşturucu madde aradıklarını söylediklerini; dışarıya bakan soğutucu içinde bulunan su ve sütlaçları döküp içinde uyuşturucu aradıklarını; sonrasında memurlardan birisinin eşkalini verdiği ve üzerinde uyuşturucu bulunan şahsı olay yerinden gönderdiğini; üzerinden tespitli para çıkmadığını ve kimseye uyuşturucu madde satmadığını tüm aşamalarda beyan etmiş;
    Sanık müdafii, iş yerine görevlilerce yapılan operasyona ait görüntülerin TRT haber tarafından 12.06.2011 tarihinde yayınlandığını, olayın şeklinin görevlilerce tutulan tutanakla uyuşmadığını, görüntülerin mahkemece ilgili TV kuruluşundan temin edilmesi istemi üzerine temin edilen görüntülerin bilirkişi tarafından izlenerek düzenlenen görüntü çözüm tutanağı ve izlenen CD"deki görüntülerden, iş yerinde görevlilerce arama yapıldığı ancak yapılan bu aramanın görüntülerinin kayda alındığı halde bu duruma ilişkin bir tutanak tutulmadığı ve Cumhuriyet savcısının olaydan haberdar olmadığı anlaşılmıştır.
    Anayasa’nın 2. maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
    “Hukuk Devleti” her eylem ve işlemi hukuka uygun, insan haklarına saygı gösteren, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu sürüdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayıp, yargı denetimine açık olan, kanunların üstünde kanun koyucunun da bozamayacağı temel hukuk ilkeleri bulunduğunun bilincinde olan devlettir.
    CMK.’nın 161. maddesinin 2. fıkrası ve PSVK.’nın ek 6. maddeleri uyarınca, edinilen bilgi veya alınan ihbar veya şikayet üzerine ya da kendiliğinden bir suçla karşılaşan kolluğun olay yerinde kişilerin ve toplumun sağlığına, vücut bütünlüğüne veya mal varlığına zarar gelmemesi ve suçun delillerinin kaybolmaması ya da bozulmaması için acele tedbirleri aldıktan sonra derhal Cumhuriyet savcısına bildirmesi ve Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda gerekli soruşturma işlemlerini yapması gereklidir. Oysa televizyonda da yayınlanan görüntü kayıtlarından ilgili iş yeri sahibi hakkında suç şüphesi oluştuğu halde adli arama kararı ya da yazılı arama emri bulunmadan bir arama yapıldığı ve aynı zamanda 11.06.2011 tarihli tutanağa göre delil elde etme amacıyla kolluk görevlileri tarafından Cumhuriyet savcısına haber verilmeden soruşturma başlatılarak tespitli para karşılığı uyuşturucu madde alındığı ancak sanığın bu tutanağı gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği gerekçesiyle imzalamadığı anlaşılmaktadır.
    Açıklanan tüm bu nedenlerle, kamu görevlilerinin de işlemleri nedeniyle sorumlu tutulacakları da gözetilip maddi gerçeğin ve hukuka aykırılıkların ortaya çıkarılması ve hukuka uygun bir hüküm verilmesinin sağlanması açısından;
    Bilirkişi tarafından çözümü yapılan CD’deki görüntülerde yer alan operasyona katılan polis memurlarının kimler olduğu tespit edilip dinlenilerek iş yerinde ya da muhallebilerde uyuşturucu madde yada uyuşturucu madde olduğu değerlendirilen bir madde ele geçirilip geçirilmediği, geçirildi ise analizinin yapılıp yapılmadığı ve buna ilişkin rapor olup olmadığı, böyle bir durum yoksa 11.06.2011 tarihli tutanakta belirtilen maddelerin sanıktan ele geçirilip geçirilmediğinin belirlenmesi ve 11.06.2011 tarihli tutanakta imzaları bulunan görevlilerin CD"deki görüntülerde yer alıp almadıkları tespit edilerek, 11.06.2011 tarihli tutanakta belirtilen olaya ilişkin somut bilgi ve görgülerinin olup olmadığı varsa ne olduğu 11.06.2011 tarihli tutanağı düzenleyen polis memurları da dinlenilerek maddi vakıanın nasıl geliştiğinin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesinden sonra yapılan işlemlerin ve elde edilen delillerin hukuka uygun olup olmadığı tartışılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 07.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi