Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/6832 Esas 2018/2966 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6832
Karar No: 2018/2966
Karar Tarihi: 07.05.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/6832 Esas 2018/2966 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/6832 E.  ,  2018/2966 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacı vekili, ...... 8. İcra Müdürlüğünün 2013/5 E. sayılı dosya borçlusu müteahhit ..... ile davalılar arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedildiğini, takip borçlusu ..... sözleşme gereği yerine getirmesi gereken borcun tamamına yakınını ifa etmiş olmasına rağmen, hak ettiği bağımsız bölümlerin adına tescil edilmediğini, takip borçlusunun sözleşme uyarınca 5,6,9 ve 13 no’lu bağımsız bölümlerinin tapuda kendi adına tesciline hak kazandığını ileri sürerek, 5,6,9, ve 13 no’lu bağımsız bölümlerinin tapuda kayıtlı maliklerinin tapu kaydının iptali ve takip borçlusu .....adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, müteahhit ...... müvekkillerine karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, inşaatın sözleşme tarihinden 18 ay içinde tamamlanması gerektiğini ancak müteahhidin henüz inşaatı tamamlamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalılar ile takip borçlusu dava dışı yüklenici arasında imzalanan fesih sözleşmesi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği, fesih sözleşmesinin gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde olduğu gibi noterde düzenleme şeklinde düzenlendiği, usul ve şekil açısından geçerli bir sözleşme olduğu, tarafları ve 3. kişileri bağlar nitelikte olduğu, fesih sözleşmesi ile önceki sözleşme ortadan kalktığından arsa malikleri ile yüklenici arasındaki hukuki durumun fesih sözleşmesi çerçevesinde yorumlanması gerektiği, bu durumda sözleşme feshedildiğine göre dava dışı takip borçlusu adına tescil edilmesi gereken herhangi bir bağımsız bölümün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosya incelendiğinde, davalı arsa sahipleri ile dava dışı yüklenici arasında 23.06.2014 tarihli fesih sözleşmesi düzenlendiği görülmüştür. Mahkemece, anılan fesih sözleşmesinin muvazaalı düzenlenip düzenlenmediği araştırılmamıştır. Mahallinde alanında uzman bilirkişilerce keşif icra edilip inceleme yapılarak, fesih sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, yükleniciye verilecek bağımsız bölümlerin değerleri ve eksik işler bedeli belirlenmelidir. Fesih sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti halinde ise, yükleniciye verilecek bağımsız bölümlerden eksik iş bedeli kadar bölümün teminat olarak davalı arsa sahiplerinin uhdesinde bırakılmasına ve kalan diğer bağımsız bölüm veya bölümler yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi doğru olmamıştır.
    ../..
    S.2.

    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.