11. Hukuk Dairesi 2018/1385 E. , 2019/6408 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 25/12/2015 gün ve 2014/822 - 2015/1000 sayılı kararı bozan Daire"nin 07/12/2017 gün ve 2016/6456 - 2017/7011 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasındaki iş sözleşmesine istinaden davalının uluslararası nakliye sektörünün lider şirketlerinden olan davacı şirkette operasyon sorumlusu ve hat geliştirme lideri olarak çalıştığını, davalının 19/08/2013 tarihinde kendi isteğiyle istifa ettiğini, 27/09/2013 tarihli dilekçesi ile de davacı şirketi ibra ettiğini, fakat davalının iş sözleşmesinde kararlaştırılan rekabet yasağına aykırı olarak müvekkili şirkete rakip olarak kurulmuş ve aynı alanda faaliyet gösteren EVOLOG isimli firmada çalışmaya başladığını, davalının aynı dönemde davacı şirkette çalışan 8 diğer çalışanla beraber hareket ederek planlı bir şekilde davacı şirketten ayrılarak rakip firmaya geçtiğini, davacı şirketin bir kısım müşterinin de davalının eylemleri ile rakip firmayla iş yapmaya başladığını ileri sürerek, sözleşmede belirlenen cezai şart ve uğranılan zarardan şimdilik 15.000,00 TL’nin avans faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında talebini yükseltmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 17,70 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 10/10/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, işçinin rekabet etme yasağına aykırılığa davayı cezai şart istemine ilişkindir.
Ceza koşulunun kendisi başlı başına bir borcun konusu değildir. Ceza koşulu, daima ifası gereken bir asıl borcun varlığını arar. Zira ceza koşulu, borçlunun borca uygun davranmasını temin eden bir tür güvencedir. Yine ceza koşulu asıl borca bağlı (fer"i) nitelikte bir borç doğurur.
Ceza koşulu TBK. m. 179"da düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre, ceza koşulunun türleri, seçimlik ceza koşulu ifaya eklenen ceza koşulu ve ifa yerine ceza koşulundan (Dönme cezası) ibarettir. Bu genel düzenlemenin yanında TBK. m. 444/2 dönme cezası özel olarak düzenlenmiştir. Bu TBK 444/2 aynı TBK m. 179 maddesinde aykırılık oluşturur. Sözleşme cezası burada da TBK m. 179 olduğu gibi, kural olarak ödenmesi ile akitten cayma hakkını verir. TBK m. 179"un aksine, TBK m. 444/23 gereğince ifayı ya da sözleşme cezasını talep etmek isteyip istemediğini alacaklı seçemez. Aksine işçi sözleşme cezasını ödeme ile rekabet yasağından kendisini kurtarabilir (Becker, Herman, İsviçre Borçlar Kanunu Şerhi, Yargıtay Yayınları, sayfa 577).
İşveren ancak, işçinin kusurunu ve uğradığı zararı kanıtlayarak TBK m. 444/2 uyarınca zararının tazminini isteyebilir.
Bu nedenlerle, karar düzeltme isteminin kabulü ile yukarıdaki gerekçeyle hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.