17. Hukuk Dairesi 2019/39 E. , 2020/7931 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ile katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalı ..."ün müvekkili bankaya olan kredi kartı borcunu ödememesi nedeniyle ... İcra Dairesinin 2016/87453 sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, takibin kesinleştiğini, yapılan araştırmada borçlunun adına kayıtlı taşınmazları ve mursinden kalma intikali yapılmamış miras hisseli taşınmazlarının tespit edildiğini, borçlunun borcun doğumundan sonra ... İlçesi, 3. Mıntıka, 302 parseldeki ahşap kargir ev taşınmazdaki hissesini 17/02/2016 tarihinde davalı ... ..."e 16.000,00 TL, davalı ... ..."ün de diğer davalı ..."ye 24/06/2016 tarihinde 18.000,00 TL bedelle devrettiğini tespit ettiklerini, satışların gerçek değerinin altında ve muvazaalı olduğunu belirterek tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davalı ... ..."ün müvekkilinin eşi olduğunu ve boşanma aşamasında olduklarını, davalı ..."nin müvekkilinden mal rejiminden kaynaklı katılma payı alacağının bulunması nedeniyle müvekkilinin 16.000,00 TL bedelli taşınması davalı ..."ye 16.000,00 TL bedelle sattığını, satışın gerçek olduğunu, muvazaa olgusunun bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin başkaca taşınmazlarının bulunduğunu aciz halinde olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... ... vekili; müvekkili ile borçlu ..."ün evliliklerinde geçimsizlik nedeniyle ... 1. Aile Mahkemesinin 2016/350 esas sayılı davasında 3 yıllık ayrılık kararı verildiğini, boşanma kararı almalarının ardından borçlu ..."un dava konusu yeri katkı payı alacağı olarak satış suretiyle müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin de maddi sıkıntıları nedeniyle taşınmazı daha sonra diğer davalı ..."ye sattığını, satışların gerçek olduğunu, alacaklıdan mal kaçırma kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkilinin iyi niyetli 3. Kişi olduğunu, taşınmazın bedelini ödeyerek satın aldığını ve kullanımında olduğunu, muvaaza iddiasının doğru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, bilirkişi raporunda taşınmazın satım tarihindeki değeri 54.000,00 TL civarında olduğu davalı ...’nin bu taşınmazı borçludan değil ... ..."den emlakçı vasıtasıyla aldığı bu nedenle taşınmazın tasarrufun iptaline konu olabileceğini bilmesinin mümkün olmadığı, borçlu ile yeni malik arasında herhangi bir akrabalık ya da yakınlık olduğu ispatlanamadığı, olayda sadece bedelde fark olduğundan bahisle bedelde farkın taşınmazın hisseli oluşu, üzerinde harabe bir yapı olması dikkate alındığı ve emlakçı aracığıyla taşınmazın alındığı gerkçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararını kaldırılmasına,davalı ..."ye karşı açılan davanın reddine, davalı ... (...)"e karşı açılan davanın İİK"nın 278/III-2 maddesi uyarınca kabulü ile, davalı ..."nin taşınmazın 24.06.2016 devir tarihindeki gerçek değeri olan 67.600,00 TL"yi geçmemek kaydıyla ve davacının ... İcra Dairesi"nin 2016/87453 Esas sayılı dosyasındaki alacak ve fer"ileriyle sınırlı olmak üzere nakden tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili, davalı ... vekili ile katılma yoluyla davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK"nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir.Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
Özellikle İİK.nun 278.maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği, ayrıca ticari işletmenin veya işyerindeki ticari emtianın tamamının ve mühim bir kısmının devri halinde de tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.
İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları
aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nın 283/II maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Somut olayda, davacı banka tarafından ... İcra Dairesi"nin 2016/87453 Esas sayılı takip dosyasında borçlu ... hakkında takip başlatılmış, ... 2 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13.07.2016 tarihli 2016/15 D.İş sayılı dosyası ile alınan ihtiyati haciz kararı ile davalı borçlu hakkında başlatılan haciz işlemleri sonucunda, 01.11.2017 tarihli ihtiyati haciz tutanağı ile davalı borçlunun adresine gidilmiş, hacze kabil mal bulunamamıştır. İcra dosyasında davacı alacaklı tarafından ihtiyati haciz karar dorultusunda haciz işlemlerine devam edilmiş ise de, borçlu vekilince takibe itiraz edilmesi üzerine 22.07.2016 tarihinde icra takibi durmuş, davacı alacaklı tarafından duran takibi devamı için itirazın iptali davası açılmış ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/228 E. 2018/100 K. Sayılı dosyası ile davanın kısmen kabulü ile itirazının iptaline karar verilmiştir. Davalı borçlu ...’ün temyiz itirazlarında söz konusu itirazın iptali dosyasının ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi"nin 2018/1294 Esas sayılı dosyası ile istinaf incelemesinde olduğu belirtilmiştir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, tasarrufun iptali davasının dinlenilebilmesi için borçlu hakkında başlatılan icra takibinin kesinleşmiş olması ön koşulu re’sen dikkate alınarak, davacı alacaklının açtığı itirazın iptali davasının sonucunun bekletici mesele yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup,Bölge Adliye Mahkemesince de bu hususa dikkat edilmeden karar verilmesi isabetli olmayıp hükmün bozulması gerekmiştir.
2-Kabule göre, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.
Somut olayda, dava konusu taşınmaz davalı üçüncü kişi ... tarafından elden çıkarıldığından, bu taşınmazların elden çıkarıldığı 24/06/2016 tarihindeki gerçek değerinin 54.000,00 TL olduğunun 24.01.2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda belirlenmesine göre 54.000,00 TL’nin davacının alacak ve ferilerini geçmeyecek şekilde davalı ..."den tahsiline karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesince gerekçe gösterilmeden 67.600,00 TL"nin tazminat miktarı olarak belirlenmesi hatalı olmuştur.
3-Kabule göre, tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için borçlunun aciz halinin varlığı ön koşuldur ve mahkemece resen araştırılması gerekir. ... İcra Dairesi"nin 2016/87453 Esas sayılı takip dosyasında, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya miras olarak kalan ancak intikalleri yapılmamış ... ili, ... ilçesi, Ekver K.M Mahallesi 1109 parsel 3,4,5,6 ve 7 nolu bağımsız bölümlerdeki hisseler tespit edilmiş ve üzerinlerine haciz şerhleri işlenilmiştir. Bu durumda mahkemece, borçluya miras olarak kalan ancak intikalleri yapılmamış taşınmazların takyidatları ile beraber tapu kayıtlarının ve kıymet takdiri yapılmış ise bu raporların getirtilerek borçlunun aciz halinin varlığı araştırılarak tarafların haklılık durumları göz önüne alınmak sureti ile değerlerdirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususlara dikkat edilmeden karar verilmesi isabetli olmamıştır.
4-Bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin temyiz itirazları ile davalı ... vekili ile katılma yoluyla temyiz eden davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve katılma yoluyla temyiz eden davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları ile davalı ... vekili ve katılma yoluyla davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 01/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.