Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2454
Karar No: 2020/3736
Karar Tarihi: 01.07.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/2454 Esas 2020/3736 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/2454 E.  ,  2020/3736 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalılardan ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalılardan ... ve ... aracılığı ile görüp beğendiği davalı ... ve dava dışı ...’e ait evi satın almak hususunda davalı ... ile anlaştığını, satım bedeli olarak belirlenen 320.000 Eurodan 32.000 Euroyu davalı ..."ın isteği üzerine davalılar ... ve ..."a 22.08.2008 tarihinde ödediğini, bilahere 20.000 Euroyu da 06.09.2008 tarihinde davalı ...’a ödediğini, ancak davalı ..."ın evi satmaktan vazgeçtiğini bildirdiğini ileri sürerek; davalılara ödemiş olduğu 52.000 Euronun fiili ödeme tarihindeki TL karşılığından, 32.000 Euronun davalılardan müştereken ve müteselsilen, 20.000 Euronun ise davalı ..."dan dava tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı kanun uyarınca yabancı mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...; davaya konu evi 320.000 Euro karşılığında satmak için davacı ile anlaştığını, akabinde evin zilyetliğinin davacıya devredildiğini, ancak Eurodaki artış ve ekonomik krizi gerekçe gösteren davacının satıştan vazgeçtiğini, iddia edildiği gibi müvekkilinin satış bedeline mahsuben bir bedel almadığını savunarak davanın reddini istemiş, isticvab edildiği duruşmada ise; gösterilen 06.09.2008 tarihli belgede yer alan imzanın kendisine ait olduğunu, bu belgede geçen 20.000 Euronun kendisine verildiğini, ancak davacı tarafından başka ödeme yapılmadığını beyan etmiştir.
    Davalı ...; davacı ile davalının evin 320.000 Euro karşılığında satışı hususunda anlaştıklarını, 22.08.2008 tarihli belgede yer alan imzanın kendisine ait olduğunu, ancak kendisinin 28.000 Euro aldığını ve davalı ..."a verdiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
    Mahkemece; paranın dava tarihindeki efektif satış kuru üzerinden yapılacak hesaplama ile davacıya iade edilmesi gerekteğinden bahisle; davanın kısmen kabulüne, 41.280 TL’nin davalı ..."ten, 66.048 TL’nin ise davalılardan ... ve ..."tan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 03.06.2014 tarih 2014/3782 E. – 2014/ 8801 K. sayılı ilamı ile; "Mahkemece; 52.000 Euronun fiili ödeme günündeki TL karşılığının ve bu miktara dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizin davalı ..."dan tahsiline, davalı ... hakkındaki davanın ise reddine karar verilmesi gerektiği”nden bahisle bozma kararı verilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde; davacının ..."ye karşı açtığı davanın reddine, davalı ..."e karşı açtığı davanın kısmen kabulü ile 91.837,00 TL"nin, 56.387,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalılar ... ve ..."dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmının ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davacı ile davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 19.11.2018 tarih 2018/7032 E. - 2018/11666 K. sayılı ilamı ile; “ Sair temyiz itirazların reddine karar verilerek, davacının davalılara yabancı para olarak yaptığı ödemenin fiili ödeme günündeki TL karşılığının tahsilini ve bu miktara dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca faiz yürütülmesini istediği ve bu konuda davacı yararına bozma kararı verildiği halde, mahkemece, davacının yaptığı ödemelerin fiili ödeme günündeki yabancı paranın TL karşılığının mahkeme tarafından resen hesaplandığı, oysa davalılar Kenan ve ..."nun fiili ödemeyi ne zaman yapacaklarının bilinemeyeceği, hükmün bozma ilamında açıklandığı şekilde oluşturulması gerektiği”nden bahisle bozma kararı verilmiştir.
    Bozmaya uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama neticesinde bu kez mahkemece; davanın kısmen kabulü ile; 52.000 Euronun fiili ödeme günündeki TL karşılığının ve bu miktara dava tarihi olan 26/09/2011 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalı ..."ten alınarak davacıya verilmesine, davacının davalılardan ... ve ...’a karşı açtığı davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep(kazanılmış) hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz.
    Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder.
    Somut olayda, mahkemece verilen önceki kararda; davanın kısmen kabulü ile 91.837,00 TL"nin, 56.387,00 TL"sinin davalılar ... ve ..."dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davacı ile davalılardan ... ve ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 19.11.2018 tarih 2018/7032 E. - 2018/11666 K. sayılı ilamı ile; sair temyiz itirazları reddedilerek, davacının, davalılar Kenan ve ...’ya yabancı para olarak yaptığı ödemenin fiili ödeme günündeki TL karşılığının tahsili gerektiğinden bahisle bozulmuş, böylece davalı ... yönünden davacı lehine usuli müktesep hak doğmuştur.
    Ne var ki mahkemece bozma ilamından sonra yeniden yapılan yargılama neticesinde kurulan hükümde; davanın, davalılardan ... yönünden de reddine karar verilmiş, böylece davacı lehine oluşan usuli müktesep hakka aykırılık oluşmuştur.
    O halde mahkemece yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek davacı lehine oluşan usuli müktesep hakka aykırı hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenle temyiz eden davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi