Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/3271 Esas 2018/5190 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3271
Karar No: 2018/5190
Karar Tarihi: 20.12.2018

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2018/3271 Esas 2018/5190 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılar tarafından temyiz edilen bir mahkeme kararı incelendi. Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış ve kur farkı alacağı için başlatılan ilamsız icra takibine karşı davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. Mahkeme, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar vermiştir. Davacı, yargılama sonrasında alacak miktarının belirlendiği raporu baz alarak, icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Ancak, davalıların tamamen haksız sayılamayacağı itirazları dikkate alınarak, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi yanlış görülmüştür. Karar, yeniden yargılama yapılmadan düzeltilerek onanmıştır.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi; HUMK’nın 438/VII. maddesi.
15. Hukuk Dairesi         2018/3271 E.  ,  2018/5190 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş
    olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Asıl ve birleşen dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, kur farkı alacağı için başlatılan ilamsız icra takibine davalının yaptığı itirazın iptâli ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı talebine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen karar, davalılar vekili tarafından asıl davaya yönelik olarak yasal süresi içinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davacı davasında, davalılardan olan alacağı ile ilgili olarak icra takibine geçtiğini, ancak takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptâli ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece yargılama yapılıp bilirkişiden de rapor alınarak dava kısmen kabul edilmiştir. Bu durumda alacak yargılamada alınan rapor ile belirlenmiş olup likid sayılamayacağından ve borçlu olan davalılar
    itirazlarında tamamen haksız sayılamayacağından davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kararın açıklanan nedenle bozulması gerekir ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nın 438/VII. maddesi gereği kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının 1 nolu hüküm fıkrasının 4. satırının karardan çıkarılarak, yerine 4. satır olarak “Davacının koşulları oluşmayan icra inkâr tazminat talebinin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu haliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.