Esas No: 2019/10201
Karar No: 2021/4584
Karar Tarihi: 14.10.2021
Danıştay 8. Daire 2019/10201 Esas 2021/4584 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/10201
Karar No : 2021/4584
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Enerji A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. … - Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Seferihisar RES Projesi kapsamında kullanılmasına izin verilen İzmir İli, Seferihisar İlçesi sınırları dahilinde bulunan 184.653,32 m²'lik ormanlık saha için davacı şirketten tahsil edilen toplam 215.247,67-TL ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Orman Genel Müdürlüğü İzmir Orman Bölge Müdürlüğünün … gün ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; İzmir Orman Bölge Müdürlüğü Menderes Orman İşletme Müdürlüğünün … günlü yazısı üzerine davacı şirket tarafından 215.247,65-TL ilave ağaçlandırma bedelinin 12/04/2018 tarihinde yatırıldığı, yatırılan bu bedelin haksız tahsil edildiğinden bahisle yasal faiziyle birlikte iade edilmesi istemiyle, 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi kapsamında 07/06/2018 tarihinde idareye yapılan başvuruya kadar dava açma süresinin 56 günlük kısmının geçtiği, 07/06/2018 tarihinde yapılan başvuru üzerine duran dava açma süresinin bu başvurunun reddine ilişkin dava konusu 03/07/2018 tarihli işlemin 06/07/2018 tarihinde tebliği üzerine yeniden işlemeye başladığı, 06/07/2018 tarihini izleyen günden itibaren kalan 4 günlük süre içerisinde en son 10/07/2018 tarihinde davanın açılması gerekirken bakılan davanın 20/07/2018 tarihinde açılmış olduğu, bu durumda; 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca işlemeye başlayan yasal dava açma süresi geçirildikten sonra dava konusu işleme karşı 20/07/2018 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı, her ne kadar davacı şirket tarafından davanın 2577 sayılı Kanunu'nun 10. maddesinde yer alan sürelere uygun olarak açıldığı iddia etmiş ise de; yapılan başvurunun 2577 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğu, bu nedenle başvurunun ve açılan davanın 2577 sayılı Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında değerlendirme imkanı bulunmadığından davacının bu iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarece tesis edilen dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunu, yargılama devam ederken dava konusu ilave ağaçlandırma bedeli talebinin dayanak genelgesi olan "16/07/2013 tarihli ve 880 sayılı Rüzgar Enerji Santralleri, Biokütle Enerji Santralleri ve Termik Santralleri İzinlerinde Ayrıca Alınıcak Ağaçlandırma Bedeli" konulu genelgenin Danıştay 8. Dairesinin 15/05/2019 tarih, E:2014/5904, K:2019/4614 sayılı kararıyla iptal edildiğini, verilen söz konusu yargı kararıyla herhangi bir uygulama işlemine gerek kalmadan hukuki sonuçlar doğuracağını, bu nedenle taraflarından tahsil edilen ilave ağaçlandırma bedelinin iadesini gerektiğini, dayanağı olmayan bir işlemin yok hükmünde olduğunu bu nedenle işleme karşı süre aranmaksızın her zaman dava açılabileceğini ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. Maddesinde (işlem tarihi itibariyle yürürlükte olan hali ile) , "1- İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler.
2- Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler. Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi halinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler." kuralı yer almaktadır.
İdare Hukuku ilkelerine göre, iptal kararları, iptali istenilen işlemi tesis edildiği tarih itibariyle ortadan kaldırarak, o işlemin tesisinden önceki hukuki durumun geri gelmesini sağlar. Bir genel düzenleyici işlemin iptal edilmesi durumunda, verilen yargı kararının, sadece o davayı açanı değil, bu genel düzenleyici işlem ile ilgili diğer kişileri de etkileyeceği kuşkusuzdur. Bu nedenle iptal edilen bir düzenleyici işlemden dolayı, menfaati veya hakkı ihlal edilen kişinin, iptal kararının doğurduğu sonuçlardan yararlanmak amacıyla idareye başvurabileceği tabiidir.
Anayasanın 2. maddesinde hukuk devleti ilkesine yer verilmiş, bu ilkenin işlerlik kazanması için de, 138. maddede, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda oldukları; bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği kurala bağlanmış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesinde, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu belirtilmiştir.
Anılan Anayasal ve yasal hükümler doğrultusunda, iptal edilen bir düzenleyici işlemin yürürlükte olduğu dönemde, bu düzenleyici işlemin kısıtlayıcı hükümleri nedeniyle hakkı muhtel olan kişilerin, düzenleyici işlemin iptaline ilişkin yargı kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan yararlanmaları, yani, düzenleyici işlem nedeniyle yoksun kalınan hakların ilgililere iadesi, idarenin yargı kararının gereklerine göre işlem tesis etmesi mecburiyetinin, dolayısıyla hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Düzenleyici işlemin iptalinin, bu düzenleyici işlem nedeniyle menfaati veya hakkı ihlal edilen kişiler için, iptal edilen düzenleyici işlem nedeniyle bu işlemin yürürlükte olduğu süre içinde yoksun kaldıkları hakların iadesi sonucunu doğuracağı açıktır.
Diğer taraftan, düzenleyici işlemin iptaline ilişkin yargı kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan hak sahibi olan üçüncü kişilerin başvurusunun dayanağı düzenleyici işlemin iptaline ilişkin yargı kararı olduğuna göre somut olayda olduğu gibi, bu davalarda geçmişe yönelik hak kayıplarının karşılanmasında ilamların infazına ilişkin 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin esas alınması gerektiği düşünülmekte olup, somut olayda Orman İşletme Müdürlüğünün talebi üzerine davacı şirket tarafından ilave ağaçlandırma bedelinin 12/04/2018 tarihinde yatırıldığı, yatırılan bu bedelin haksız tahsil edildiğinden bahisle yasal faiziyle birlikte iade edilmesi istemiyle, 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında 07/06/2018 tarihinde idareye yapılan başvuruda bulunduğu, bu başvurunun reddine ilişkin dava konusu 03/07/2018 tarihli işlemin 06/07/2018 tarihinde tebliği üzerine dava açma süresinin işlemeye başladığı, bakılan davanın 20/07/2018 tarihinde açılmış olduğu, bu durumda; davanın 2577 sayılı Kanunu'nun 10. maddesinde yer alan sürelere uygun olarak açıldığı bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının Seferihisar RES Projesi kapsamında kullanılmasına izin verilen İzmir İli, Seferihisar İlçesi sınırları dahilinde bulunan 184.653,32 m²'lik ormanlık saha için davacı şirketten tahsil edilen toplam 215.247,67-TL ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemi dava konusu ettiği, yargılama devam ederken dava konusu ilave ağaçlandırma bedeli talebinin gerekçesi olarak gösterilen "16/07/2013 tarihli ve 880 sayılı Rüzgar Enerji Santralleri, Biokütle Enerji Santralleri ve Termik Santralleri İzinlerinde Ayrıca Alınıcak Ağaçlandırma Bedeli" konulu genelgenin Dairemizin 15/05/2019 tarih, E:2014/5904, K:2019/4614 sayılı kararıyla iptaline karar verildiği görülmekle birlikte; uyuşmazlığın çözümü için bir düzenleyici işlemin yargı kararı ile iptal edilmesinin daha önce düzenleyici işleme karşı dava açmamış olan, ancak, iptal kararından yararlanmak üzere daha sonra 2577 sayılı Yasanın 10. maddesi kapsamında idareye başvuran kişiler yönünden geçmişe yönelik bir hak doğuracağı açık olmakla birlikte, davacın ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi talebiyle ancak dayanak genelgenin iptali karar tarihinden sonra yapacağı yeni başvurular için hak kayıplarının karşılanmasında ilamların infazına ilişkin genel zamanaşımı süresinin de dikkate alarak; yeniden başvuruda bulunması gerektiği açıktır.
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 14/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.