Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün * taraflar tebligata rağmen gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Davanın konusunu oluşturan otomobil davacı adına 20.3.2000 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı bu otomobili satılması için eşi N."a 2.6.2004 tarihinde vekalet vermiş, N."da bu vekalete istinaden aracı 22.6.2004 tarihinde 18.390.00 YTL"ye 3. kişi durumundaki Ş."e satmıştır. Ş."ün satış bedelini vekile ödediği resmi belge ile sabittir. Bu açıklama karşısında davalı Ş.  hakkındaki davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Davalılardan N. hakkındaki dava sonucu verilen hükmün incelenmesine gelince;
Borçlar Kanununun 392. maddesinde; vekil vekil edenin isteği üzerine yapmış olduğu işin hesabını vermek ve bundan dolayı her ne nam altında olursa olsun almış olduğu şeyi ona ödemek zorunda bulunduğunu ve vekilin zimmetinde kalan paranın faizini de vermek zorunda olduğu belirtilmiştir. Bu itibarla vekilin sorumluluğu bu çerçevede  değerlendirilip talepte dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi de usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün 1. ve 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.03.2007 (Salı)