10. Hukuk Dairesi 2021/3966 E. , 2021/12148 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararından sonra ilamında belirtildiği şekilde Asıl dava yönünden; 10.12.2003 tarih 1061 sayılı Kurum komisyon kararıyla tespit edildiği üzere 26.05.1986-10.10.1988 tarihleri arasında ... Işık unvanlı iş yerinde çalışan kişinin davacı karşı davalı Abdülkadir Arı olduğunun tespitine, 282358 sicil numaralı ... San. ve Tic. Ltd. Şti unvanlı iş yerinde 1985/2 döneminde 105 gün, 1985/3 döneminde 120 gün, 1986/1 döneminde 117 gün olarak görünen çalışmanını davacı karşı davalı (..."ya)"ya ait olduğunun tespitine, Birleşen dava yönünden 282358 sicil nolu işyerindeki 1980/2 dönemi için 60 gün, 1980/3 dönemi için 90 gün, 1980/4 dönemi için 90 gün, 1981/1 dönemi için 90 gün olmak üzere toplam 420 gün için SSK ya yapılan ödemelerin Bağkur primi olarak değiştirilmesi talebinin reddine, 26/05/1986 - 10/10/1988 tarihleri arasında ... unvanlı işyerindeki çalışmanın ..."ya ait olduğu ispat edilemediğinden bu işyerine ilişkin birleşen davadaki davacının taleplerinin reddine, Diğer talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
Hükmün, Davalı/karşı davacı ... ve davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Uyulan bozma ilamında yer alan “ Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Bu tür aidiyet ve tespit davalarında gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
01.10.2011 günü yürürlüğe girerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taraf ehliyeti” başlığını taşıyan 50’inci maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu belirtilmiştir. Buna göre taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Medeni hukuktaki haklara ve borçlara sahip olma ehliyeti hak ehliyetini oluşturmakta, gerçek ve tüzel kişiler bakımından geçerli olmaktadır. Hak ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 28’inci maddesinde ise, kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayıp ölümle sona erdiği ve çocuğun hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde ettiği hüküm altına alınmış olup, gerçek kişilerin kişiliği ve bununla medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti ölümle sona erdiğinden, ölmüş kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan ve ya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir. Mahkemece; dava dilekçesinin, dava sırasında vefat eden davalının mirasçılarına tebliği ile, yargılamaya mirasçıların dahil edilmek suretiyle taraf teşkili sağlanarak, yapılacak araştırma, inceleme ve değerlendirme sonucuna göre karar verilmelidir.
Eldeki dava dosyası incelendiğinde, 18/05/2018 tarihli celse itibariyle davacı ...’nın yargılamaya katılmaması, karşı davacı/davalı ...’nın da davayı takip etmeyeceğini bildirmesi karşısında, mahkemece dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik bir ara karar tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin karar tarihi itibariyle davacı/karşı davalı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek davacıya itiraz ya da davasını yenileme imkanı harç ödeyerek yeniden dava açma imkanı tanınmaksızın karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir” şeklindeki bozmanın gerekleri yerine getirilmemiştir.
Mahkemece; bozma ilamında açıkça belirtildiği üzere; 18/05/2018 tarihli celse itibariyle davacı ...’nın yargılamaya katılmaması, karşı davacı/davalı ...’nın da davayı takip etmeyeceğini bildirmesi karşısında, mahkemece dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik bir ara karar tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin karar tarihi itibariyle davacı/karşı davalı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek davacıya itiraz ya da davasını yenileme imkanı harç ödeyerek yeniden dava açma imkanı tanınmaksızın karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı/karşı davacı ... ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ..."ya iadesine, 13/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi