MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde.....0.01.2015 tarihli kat malikleri olağan genel kurulu toplantısının ve toplantıda alınan kararların toplantı nisabına aykırılık, toplantı karar nisabına aykırılık, yetkisiz, haksız ve hukuka aykırı temsil denetim ve geçersiz denetçi raporu, MK"nın 2. maddesine, hakkaniyete, yönetim planına ve kanuna aykırılık sebepleriyle iptali istenilmiştir.
Mahkemece açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kat malikleri kurulu toplantısının iptali istemine ilişkindir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi "Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine, kurul toplantısına katılan ancak 32. madde hükmü gereğince aykırı oy kullanan her kat maliki karar tarihinden başlayarak bir ay içinde, toplantıya katılmayan her kat maliki kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her halde karar tarihinden başlayarak altı ay içinde anagayrimenkulün bulunduğu yerdeki sulh mahkemesine iptal davası açabilir; kat malikleri kurulu kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlarda süre koşulu aranmaz" hükmü düzenlenmiştir. Her ne kadar, davacılar 10/01/2015 tarihli toplantının tamamının iptalini istemişlerse de "çoğun içinde az da vardır" kuralı gereği mahkemece toplantıya ilişkin evraklar getirtilerek alınan her karar açısından Kat Mülkiyeti Kanununun aradığı koşulların bulunup bulunmadığı ayrı ayrı araştırılarak gerekirse aykırı kararların iptaline karar verilmelidir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 41. maddesinde; kat maliklerinin denetim işini, kendi aralarından sayı ve arsa payı çoğunluğu ile seçecekleri bir denetçiye veya denetim kuruluna verebilecekleri öngörülmüştür. Bu nedenle, öncelikle denetime elverişli uzman bilirkişi raporu alınarak her bir devremülk açısından azilnamelerde değerlendirilerek temsil şartının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmeli, ilgili kanun maddesi uyarınca en azından seçilen denetçinin kat maliki olmadığının anlaşılması halinde denetçi seçiminin iptaline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/11/2019 günü oy birliği ile karar verildi.