MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : 1-... 2-... vekilleri Avukat ...

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 04/01/2011 gününde verilen dilekçe ile cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, cismani zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalılar tarafından darp edilmesi sebebiyle ceza mahkemesinde yargılandıklarını, yaşanan olay sebebiyle müvekkilinin kazanç kaybı yaşadığını ve hastane masrafı yapmak zorunda kaldığını ayrıca üzüntü ve ızdırap çektiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 09/11/2015 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından, .... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/533 esas ve 2010/854 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda, davalıların kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde yaralama eyleminden dolayı ceza aldıkları, cezalarında haksız tahrik nedeniyle ¼ oranında indirim yapılarak mahkumiyetlerine karar verildiği ve kararın Yargıtay ... Ceza Dairesinin 06/05/2013 tarihli 2012/18712 esas ve 2013/18239 kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ceza dosyasındaki kanıtlardan eylemin haksız tahrik altında işlendiği sabittir. Öte yandan derecattan geçmek suretiyle kesinleşen ceza mahkemesi hükmü oluş bakımından hukuk hakimini bağlayacağına göre (BK 53) dava konusu eylemin haksız tahrik etkisinde işlendiğinin hukuk mahkemesince de benimsenmesi iktiza eder. Haksız tahrik olgusu ise davacının müterafik kusurunu oluşturur. Bu durum da ortaya çıkan zarardan BK"nın 43-44 maddeleri (TBK 51-52) uyarınca indirim yapılmasını gerektirir. Mahkemece, maddi tazminat talebi yönünden bu sebeple herhangi bir indirim yapılmamış olması ve maddi zararın tümünün hüküm altına alınması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir.
Keza, 13/03/2015 ve 09/11/2015 tarihli bilirkişi raporlarında, davacının aylık kazancının ne kadar olduğuna dair yeterli veri olmadan ve uygulanması gereken asgari ücretin yerine, onun iki katını oluşturacak şekilde aylık kazancının olduğunun kabulü ile hesap yapılması ve buna göre hüküm kurulması da usul ve yasaya uygun değildir. Kararın bu nedenle de bozulması icap eder.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, davalıların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.