10. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/12901 Karar No: 2014/17611 Karar Tarihi: 16.09.2014
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/12901 Esas 2014/17611 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2014/12901 E. , 2014/17611 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İstanbul 3. İş Mahkemesi Tarihi : 12.03.2014 No : 2012/587-2014/121
Dava, aksine Kurum işleminin iptali ile 1982-1989 arası dönemde SSK sigortalılığının tespiti ve 13.12.2004 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması ve haksız olarak tahsil edilen primler ile hak edilen aylıkların yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, derdestlik nedeniyle ve dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-(ı) maddesi; “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” nı dava şartı olarak öngörmüş, anılan yasanın 115/2. maddesi ise; “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir...” şeklinde bir düzenlemeye yer vermiştir. Derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine hükmedilebilmesi için; birinci dava ile ikinci davanın aynı dava olması, aynı davanın ikinci defa açılması ve birinci davanın görülmekte olması gerekir. Birinci dava ile ikinci davanın aynı dava sayılabilmesi için konusunun, dava sebebinin ve taraflarının aynı olması gerekir. Mahkemece, derdestliğe dayanak kılınan İstanbul 8. İş Mahkemesinin 2005/811 Esas Sayılı davasının temyize konu eldeki davadan önce 14.11.2005 tarihinde açılıp 10.05.2012 tarihinde karara çıktığı ve 18.11.2013 tarihinde de onanarak kesinleştiği, söz konusu davada husumetin Bağ-Kur’a yöneltilip ve 13.12.2004 tarihli tahsis talebinin reddedildiği öne sürülerek, hizmet süresinin ve primlerin tam ve eksiksiz olarak ödenmiş olduğunun tespitinin talep edildiği, karar gerekçesinde; davacının 1972 yılından bu yana ticaret odası kaydı ve buna bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğu ancak 01.05.1982-30.05.1989 tarihleri arasında zorunlu SSK sigortalısı olarak prim ödendiği ve bu dönemler için çakışan sigortalılık bulunduğu, davacının önceden başlayan Bağ-Kur sigortalılık hizmeti süresinin, yaşlılık aylığı için başvuru yaptığı 14.12.2004 tarihine kadar 32 yıl 2 ay 30 gün olduğu, 1479 sayılı Yasanın 35. maddesine göre Bağ-Kur’dan emeklilik için 25 yıl sigortalılık şartının arandığı, ancak davacının yaşlılık aylığı başvuru tarihi itibariyle ödenmemiş prim borcunun bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, her iki davanın sebep ve konularının farklı olup, birinci davanın daha önce sonuçlandığı ve derdestlik durumunun bulunmadığı dikkate alınıp, kesinleşen tespit davası da gözetilerek davanın esasına girilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle usulden davanın reddine hükmedilmesi isabetsiz bulunmuştur. O halde davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.