Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/7028
Karar No: 2018/1209
Karar Tarihi: 26.02.2018

Zimmet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2017/7028 Esas 2018/1209 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2017/7028 E.  ,  2018/1209 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    KATILANLAR : ..., Hazine
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : 1) Afyonkarahisar 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 04/04/2017 gün, 2015/119 Esas, 2017/127 sayılı Kararı ile zimmet suçundan mahkumiyetlerine
    2) Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin; 18/05/2017 gün ve 2017/874 Esas, 2017/885 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık ... müdafiin süresinden sonraki duruşmalı inceleme talebinin 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede;
    Suç tarihlerinde Çıkrık Belediye Başkanı olarak görev yapan sanık ... ile tahsildar olarak görev yapan sanık ..."in makbuzları bilgisayardan iptal etmek suretiyle 24.400,66 TL"yi zimmetlerine geçirdikleri iddiasıyla açılan kamu davasında; sanık ..."in soruşturma aşamasında 2009-2013 yılları arasında sanık ..."in resmi kaydı olmayan yol harcırahı aldığını, bu harcamaları dosyaya delil olarak sunduğu adli emanetin 2015/1645 sırasında kayıtlı ajandalara not ettiğini, bu ödemeleri zimmetinde olduğu iddia edilen paralar ile yaptığını beyan etmekle birlikte kovuşturma aşamasında askere gidecek olanlara, orman, ağaç sulama, park bahçe işlerinde ve okulda hizmetli olarak çalıştırılan


    kişilere, belediye binasının yapımı aşamasında kullanılan yer sebebiyle ....a haricen ödemeler yaptıklarını, kasa açığını kapatabilmek için iddianamede belirtilen şekilde bilgisayar kayıtlarına işlenen bir kısım girdileri iptal ettiğini, sanık ..."ın ise aşamalarda istikrarlı bir biçimde hakkındaki suçlamaları kabul etmediği, belediyece çalıştırılan geçici yevmiyeli işçilerin ücretlerinin harcama pusulası tutularak ödendiğini savunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30/03/1981 gün ve 5-2/106 sayılı Kararında açıklandığı üzere ceza yargılamasının temel amacının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu, sanık ... başkanının görev sebebiyle şehir dışında bulunduğu zamanlar ile Adli Emanetin 2015/1645 sırasında kayıtlı ajandada not edilen tarihlerin örtüşüp örtüşmediği ve başkaca bir yol harcırahı verilip verilmediğinin, sanık ..."in savunmasında belirttiği ve sunduğu belgelerdeki imzaların sanık ..."e ait olup olmadığı sorulup inkar edilmesi halinde imza incelemesine gönderilmesi, harcamaların gerçekte yapılıp yapılmadığının, gelir gider defterlerinde bu harcamalara ilişkin mükerrer kayıt olup olmadığının araştırılmasından sonra dosyanın yeniden Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşan bilirkişi kuruluna tevdii ile alınacak rapor sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
    CMK"nın 225/1. maddesindeki "hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olması gerektiği, açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğu, dava konusu yapılan eylemin açıklıkla ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, bu kapsamda iddianamede bey"iye makbuzlarının sonradan iptal edilmesi suretiyle 20.042,60 TL"nin belediye hesaplarına intikal ettirilmeyip sanıkların uhdesinde olduğuna ilişkin bir anlatım bulunmadığı, bu eyleme ilişkin bir dava açılmadığı gibi dava açtırılma cihetine de gidilmediği halde bu tutarlar da zimmete dahil edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
    Temel cezanın belirlenmesinde teşdit nedeni olarak her ne kadar sanıkların eylemlerini müfettiş tarafından incelemeye alınan kısım itibari ile 2009-2014 yılları arasında süreklilik arz edecek şekilde gerçekleştirmeleri ve zimmet miktarının 44.435,26 TL olması gösterilmiş ise de eylemin süreklilik arz etmesinin TCK"nın 43. maddesinin uygulanma sebebi olabileceği ve zimmet miktarının iddianamede belirtilen 24.400,66 TL olduğu gözetilmeksizin sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
    CMK"nın 147. maddesine göre susma hakkı bulunup, TCK"nın 248. maddesi uyarınca da etkin pişmanlıktan faydalanma imkanı olan sanıklar hakkında "... kasta dayalı kusur ve sorumluluklarını kabullenmemeleri, samimi nedametlerine dair söz ve davranışlar sergilememeleri, her iki sanığın birbirini suçlayarak isnat ve cezadan kurtulmaya yönelik samimi bulunmayan fiil ve tavırları, zararı gidermek bakımından hiç bir çabalarının bulunmaması göz önüne alınarak, kişiliklerinin değerlendirilmesinde aleyhe kanaat edinilmekle.." şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile TCK"nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Suçun zincirleme olarak işlenmesine karşın sanıklar hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
    TCK"nın 53/5. maddesine göre infazdan sonra başlamak üzere sanıkların sadece kötüye kullanmış oldukları aynı maddenin 1-a fıkrasındaki hak ve yetkiyi kullanmaktan yasaklanmaları yerine "kamu görevinin üstlenilmesinden kaynaklanan hak ve yetkilerinin" kısıtlanması suretiyle sınırlı uygulama yapılması,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hükümlerin bu sebeplerden dolayı CMK"nın 302/2 ve 307/4. maddeleri gereğince BOZULMASINA, sanık ..."ın henüz yakalanmamış olması, bozmanın mahiyeti, bu aşamada bir hak kaybının söz konusu olmaması ve bozma sonrası yargılama sırasında durumunun mahkemece değerlendirilecek olması karşısında müdafiin yakalama emrinin kaldırılması yönündeki talebinin REDDİNE, 26/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi