7. Ceza Dairesi 2021/16068 E. , 2021/14432 K.
"İçtihat Metni"
6831 sayılı Orman Kanunu"na aykırılık suçundan sanık Seyfettin Akpınar"ın, anılan Kanunun 93/2, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 59/2 ve 81/1 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 4. maddesi gereğince 3.310,00 Yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 647 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca ertelenmesine dair AMASRA Sulh Ceza Mahkemesi"nin 28/09/2005 tarihli ve 2004/22 Esas, 2005/272 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı"ndan verilen 28/12/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 22.01.2021 tarihli ve KYB. 2021-4299 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın deneme süresi içerisinde 06/08/2007 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkum olduğunun ihbarı üzerine, hükümlü hakkında ertelenmesine karar verilen ağır para cezasının kısmen veya tamamen yerine getirilmesine yer olmadığına ilişkin Amasra Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/06/2019 tarihli ve 2018/442 Esas, 2019/232 sayılı kararının, ertelemeye dair kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması hâlinde hukuken yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9/3. maddesinde yer alan "Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.", 5237 sayılı Kanunun 7/2. maddesinde yer alan "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." ve 765 sayılı Kanunun (mülga) 2/2. maddesinde yer alan " Bir cürüm veya kabahatin işlendiği zamanın kanunu ile sonradan neşir olunan kanunun hükümleri biribirinden farklı ise failin lehinde olan kanun tatbik ve infaz olunur." şeklindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, önceki ve sonraki temel ceza kanunlarının ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması gerekirken, lehe kanun değerlendirilmesi yapılmadan, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Her ne kadar kanun yararına bozma talebinde Amasra Sulh Ceza Mahkemesinin 28/09/2005 tarihli ve 2004/22 Esas, 2005/272 sayılı kararı bozmaya konu edinilmişse de, bu karara yapılan ihbar sonrası verilen Amasra Asliye Ceza Mahkemesi"nin 11/06/2019 tarihli ve 2018/442 Esas, 2019/232 sayılı kararına ilişkin olarak yapılan itiraz üzerine Bartın Ağır Ceza Mahkemesi"nin 19/09/2019 tarih ve 2019/647 Değişik İş sayılı kararı ile kararın kesin olarak kaldırıldığı ve bu karara yönelik olarak Amasra Asliye Ceza Mahkemesi"nce kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğu, ancak Bartın Ağır Ceza Mahkemesi"nin mezkur kararına ilişkin bir görüş bulunmadığı görülmüş olup, bu kararla ilgili öncelikle kanun yararına bozma yoluna gelip gelinmeyeceğinin takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 08.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.