21. Hukuk Dairesi 2016/13401 E. , 2018/4356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (...) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde ... 1990-... 1997 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, ispat edilemeyen davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının ... 1990-... 1997 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve ... bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 883 gün çalışmasını ispatlayabildiği ve bilirkişi tarafından yapılan tespitlere göre davalı ... tarafından 948 gün bildiriminin yapıldığı, buna göre çalıştığını ispatladığı günlerin bildiriminin tam olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/06/1990, 12/02/1992, 17/06/1993 tarihlerinde davalı ......ye ait işyerinde çalışmaya başladığına dair işe giriş bildirgelerinin ... verildiği, bu bildirgelerde davacının......numarasının...... olarak yazılı olduğu, davalı ... tarafından ... verilen dönem bordrolarında davacının adının bulunduğu ve aynı......numarası ile bildirim yapıldığı, Kurum tarafından dosyaya sunulan............numaralı ... adına düzenlenmiş hizmet döküm cetvelinde davalı ... tarafından yapılan hizmet bildirimlerinin bulunduğu, yine Kurum tarafından davacının 5510 sayılı Yasanın 4/1-(a) bendi kapsamında ............numarası sigortalılığının bulunduğu belirtilerek söz konusu sigortalılığa ilişkin olarak sunulan hizmet döküm cetvelinde ise dava konusu dönemde herhangi bir hizmet bildiriminin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri ...... olup bir kamu kuruluşudur. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. ... bildirilmeyen dönemlerdeki ücret belgeleri ve bu dönemde davacıya ücret ödenip ödenmediği, ödeme yapılmışsa kim tarafından ödendiğinin araştırılması gerekir. Ayrıca, davacı adına iki farklı ... numarası ile düzenlenmiş hizmet döküm cetvellerinin bulunduğu anlaşıldığından Kurumun bu hususta ne tür bir işlem yaptığının ve bu hizmetlerin davacıya ait olup olmadığının Kurum tarafından kabul edilip edilmediğinin araştırılması gerekmektedir.
Yapılacak iş,............numaralı ... adına düzenlenmiş hizmet döküm cetvelinde bulunan ve davalı ... tarafından bildirilen hizmetlerin davacıya ait olup olmadığının Kurum tarafından kabul edilip edilmediğini ve Kurumun bu hususta ne tür bir işlem yaptığını sormak, bu hususun netliğe kavuşturulmasından sonra dava konusu döneme ait ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı ve okunaklı örneklerini davalı işyerinden getirtmek, ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, davacının işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini işyerinden istemek, işveren kuruluşun davacı ile ilgili yetkili ......... çalışanı gibi yetkili kişilerini dinlemek, davacının dönem/ücret bordrolarındaki çalışmalarının dışındaki dönemde ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belgeleri getirtmek, davacının resmi kayıtlara geçmeyen dönemlerde çalıştığını ve ücretini aldığını gösterir belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve haklı ve izah edilebilir bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar etmek, dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak ve davacının çalışmasını somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.