14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/182 Karar No: 2019/794 Karar Tarihi: 21.01.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/182 Esas 2019/794 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıdan geçit hakkı kurulması istemiyle dava açtı. Ancak mahkeme, davanın reddine karar verdi. Davacı, hükmün verilmesinden sonra davadan feragat ettiğini bildirdi. Feragat, davanın tamamen veya kısmen vazgeçilmesidir ve feragatın hüküm ifade etmesi karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Mahkeme, kararın davacının feragati hakkında bir karar vermek üzere bozulmasına karar verdi. Bu kararın temelini oluşturan kanun maddeleri ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 307. ve 309. maddeleridir.
14. Hukuk Dairesi 2017/182 E. , 2019/794 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.07.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davacı hükmün verilmesinden ve kararı temyizinden sonra 04.01.2019 tarihli kimliği onaylı dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir. 6100 sayılı HMK’nin 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK’nin “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararı) Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle feragat nedeniyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 21.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.