7. Ceza Dairesi 2021/20754 E. , 2021/14429 K.
"İçtihat Metni"6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçundan sanık ..."nun anılan Kanunun 91/1, 91/4, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 160,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Kadirli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/09/2020 tarihli ve 2020/97 esas, 2020/22 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii KADİRLİ Ağır Ceza Mahkemesinin 02/10/2020 tarihli ve 2020/181 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 13.04.2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.06.2021 tarihli ve KYB. 2021-52505 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Kadirli 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15/09/2020 tarihli kararı ile sanığın adlî sicil kaydının bulunmadığı, katılan kurumun zararını gidermiş olması, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları nedeniyle yeniden suç işlemeyeceği bahsi ile sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"un 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş ise de,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/02/2010 tarih ve 4/253-28 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukukî bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı Kanun"un 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucunu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezaî nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturduğu, koşullu bir düşme nedeni oluşturan “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” müessesesinin, objektif koşulların (mahkûmiyet, suç niteliği ve ceza miktarı, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmama, sanığın kabulü, zararın giderilmesi) varlığı halinde mahkemece, diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce ve re’sen değerlendirilerek, uygulanması yönünde kanaate ulaşıldığı takdirde, hiçbir isteme bağlı olmaksızın öncelikle uygulanması gerektiği, yine Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 esas-2009/13 karar sayılı içtihadında; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesidir...” şeklinde, yine benzer bir duruma ilişkin olarak verilen Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 03/11/2011 tarihli ve 2011/14080 esas, 2011/12301 karar sayılı emsal ilâmında da belirtildiği üzere "".... Olay nedeniyle kamumun bir zararı doğup doğmadığı saptandıktan ve şayet doğmuş ise bu zararın giderilmesi koşulu yerine getirildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasın karar verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken bu konuda bir araştırma yapılmadan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi...."" şeklinde kararlar verildiği nazara alındığında,
Somut olayda; sanığın Kadirli İlçesi İlbistanlı Köyü Kadıoğlu mevkiinde bulunan ormanlık alanda motorlu testere ile 3 adet ardıç tohumu, 5 adet ardıç maden direği, 16 adet sedir ağacı kalası ve 28 kızılçam ağacı kalası kesmek suretiyle 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçunu işlediği, yapılan yargılamada oluşan maddi zararın hâkimin basit bir araştırma ile saptayabileceğinden ibaret bulunduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının sanık hakkında uygulanabilmesi için, diğer koşulların varlığının yanında, “Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” gerektiği, anılan Mahkemece katılan kurumun maddi zararının sanık tarafından giderilmediği halde, giderildiği gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden Kadirli Ağır Ceza Mahkemesi"nin 02.10.2020 tarihli ve 2020/181 Değişik İş sayılı kararının CMK"nun 309/4- a maddesi uyarınca kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 08.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi