19. Hukuk Dairesi 2016/19226 E. , 2017/4440 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalılar vek. Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili,...adı ile anılan içme sularının dolum, ambalaj ve ana bayilere toptan satışını yapan müvekkilinin, davalılardan ... ile 3 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzaladığını, anlaşma uyarınca davalıya iskonto, reklam - tanıtım hizmetleri, promosyon ürünleri ile bedelsiz ürünler verildiğini, sözleşme fesih tarihine kadar davalıya 270.746 adet maliyeti 243.672 TL olan bedelsiz su verildiğini, müvekkilinin edimlerini eksiksiz yerine getirmesine rağmen davalının sözleşme kurallarını haksız olarak çiğneyerek aynı il sınırları içerisinde aynı iş kolu ile başka bir firmanın bayisi olarak çalışmaya başladığını, hatta tali bayilere ...nun dolumunu yaptığı suların sağlıksız olduğu yönünde beyanlarda bulunduğunu, müvekkilinin ticari itibarını sarsmaya çalıştığını iddia ederek, bedelsiz verilen sular karşılığı 243.672 TL, haksız rekabet tazminatı olarak 20.000 TL, müşteri portföyü tazminatı 10.000 TL ile yoksun kalınan kar için 100.000 TL olmak üzere cem"an 373.672 TL"nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalılardan ... ile davacı şirket arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, bu müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ..."nın şahsen sözleşmenin tarafı olmadığını, sözleşme altındaki imzanın temsil sıfatına dayalı olup, borçtan sorumluluğunun söz konusu olmadığını, bayilik sözleşmesinin davalı ... Ltd. Şti. adına yapıldığını, müvekkili şirkete teslim edilen ürünlerin satım bedellerinin ödendiğini, bedelsiz su verilmediğini, davacının 2011 yılı Şubat ve Mart aylarında sattığı suların vasfını bozduğunu, toplam 8.500 adet civarında damacana suyun iade edildiğini, durumun davacıya bildirildiğini ve bozuk suların dökülmesi, bu sular yerine bedelsiz su verileceğinin bildirilmesi üzerine davalı şirketin vermeyi durdurduğunu ve davalının portföyünde yer alan bayileri suları döktüğünü ancak talebe rağmen dökülen su miktarını davacının karşılamadığı gibi ürün davalı şirkette satış temsilcisi olarak çalışan ve doğrudan bu bayiler ile temas halinde olan Erdal Taşkıran"ın bünyelerine katarak davalı portföyünü ele geçirdiğini, davacının hiçbir kazanç kaybı olmadığını, müşteri portföyü tazminatı talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız rekabet tazminatı isteminin de yasal dayanağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, sözleşmenin feshinin TTK anlamında tacirler arasındaki şekil şartlarına uygun olarak ihbar edildiğine dair dosyada bir delilin bulunmadığı, şirketten talep edilen tazminatların istenebilmesi için sözleşmenin fesih edilmiş olması gerektiği, sözleşme usulünce dava tarihinden önce feshedilmediği için sözleşmenin 34. maddesine dayalı olarak talep edilen bedelsiz verilen su karşılığının da istenemeyeceği, haksız rekabet hükümlerinin uygulanmasına ilişkin sözleşmenin 31. maddesine göre davalı şirketin haksız rekabet oluşturacak bir eylemi de ispat edilemediğinden haksız rekabet tazminatı da istenemeyeceği, davalı ..."un şirket adına sözleşmeleri imzaladığı, diğer davalı ..."nın davaya konu ticari ilişkinin tarafı olmadığı gerekçesiyle davalı şirket hakkındaki müşteri portföyü tazminatı, haksız rekabet, yoksun kalınan kar ile ilgili taleplerinin ispatlanmaması, katkı payı isteminin ise şartları oluşmadığından reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın ise husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışına kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı ile davalı ... arasında düzenlenen bayilik sözleşmenin eki niteliğindeki 12.11.2009 tarihli protokolün 7. maddesi hükmü gözetildiğinde davalı ..."ya husumet yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına rağmen mahkemece bu davalı hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir.
3- Davalı şirket bila tarihli, şirket kaşe ve imzası bulunan “ 14.11.2009 ve 07.12.2009 tarihleri arasında ... adına alınan suyu ve faturaları ...... Ltd. Şti. adına kabul ediyorum” içerikli belge ile davalı ..."nın davacı şirket ile imzaladığı sözleşmeden kaynaklanan borcunu üstlenmiş olduğundan sözleşme hükümleri çerçevesinde sorumluluğu mevcut olup, sözleşmenin 3. ve eki niteliğindeki protokolün 7. maddesi hükümleri uyarınca müspet zarar niteliğindeki kar kaybı, haksız rekabet nedeniyle uğranılan zarar, bedelsiz su miktarına ilişkin taleplerin davalıdan istenebileceği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılar ... ve ... Ltd. Şti."den alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.