MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında 25/09/2011 tarihinde Aydın ilinde müşteki ...’a karşı gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminden dolayı açılan kamu davasının yargılaması sonucu sanık hakkında kurulan 12.02.2013 tarihli 2012/73 Esas-2013/121 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesi’nin 02.10.2014 tarihli 2014/8257 Esas - 2014/27596 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verildiği, diğer yandan yine sanık hakkında... ilçesinde müşteki ...’e karşı 26/09/2011 tarihinde gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminden dolayı açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu sanık hakkında kurulan Söke 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/02/2017 tarihli mahkumiyet hükmünün sanığın istinaf başvurusu üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin 2017/522 Esas- 2017/497 Karar nolu bozma kararında özetle "Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 02/10/2014 tarih ve 2014/8257-27596 E/K. Sayılı bozma kararıyla bozulup sonrasında 2014/955 Esasına kaydı yapılan dava dosyası ile bu davada da adı geçen ... hakkında aynı olay nedeniyle açılan 2015/1388 Esas sayılı dava dosyalarının birleştirildiği, bu davanın henüz UYAP ortamından yapılan karar kontrolüne göre sonuçlanmadığı, sanık hakkında yürütülüp karara bağlanan istinafa konu kararın verildiği dava ile ilgili olarak ... plakalı aracı ..."den ödünç aldığı ve suçta kullandığı iddia edilmekte ise de Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/955 Esas sayılı dava dosyasında da aynı suretle aracın suçta kullanıldığının ifade edildiği, o davadaki suç tarihinin 25/09/2011 olduğu, buna göre davaların birleştirilerek delillerin buna göre değerlendirilmesi gerektiği..." belirtilerek bozma kararı verildiği, bozma kararı sonucu Aydın 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nce her iki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilerek yapılan yargılama sonucu sanık hakkında her iki müştekiye karşı ayrı ayrı kurulan mahkumiyet hükümlerinin sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede;
I-Sanık hakkında müşteki ...’e karşı 26/09/2011 tarihinde gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminden kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1. maddesi, “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322 nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncı maddeleri uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
7 Kasım 2015 tarihli ve 29525 sayılı Resmi gazetede Bölge Adliye Mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlayacağı ilan edilmiş ve aynı tarihte Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete başlamıştır.
Görüldüğü üzere, Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete başlama tarihi olan 20/07/2016 tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322.nci maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326 ncı maddelerinin uygulanacağı, 20/07/2016 tarihinden sonra verilen kararlar hakkında ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerinin uygulanacağı ve İstinaf Mahkemeleri faaliyete geçtikten sonra verilen İlk Derece Mahkemeleri kararlarının istinaf kanun yoluna tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Ne kadar suç varsa o kadar dava vardır, ne kadar sanık varsa o kadar dava vardır. Şahsi ve/veya fiili irtibat nedeniyle bu davaların birlikte görülüyor olması bunların tabi olduğu kanun yolunu değiştirmez.
Müşteki ...’a karşı işlenen hırsızlık suçunda istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeden önce verilen karar Dairemiz tarafından incelenip bozulduğu için bu dava nedeniyle ilk derece mahkemesince verilen karar temyiz kanun yoluna tabi ise de; müşteki ...’e karşı işlenen hırsızlık suçuna ilişkin olarak sanık ... hakkında Söke 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/02/2017 tarihli kararın Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiş bulunması nedeniyle kanun yolu incelemesinin istinaf kanun yoluna tâbi olması, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi’nin bozması nedeniyle, dosyamız ile birleştirilmesinin bu hükmün istinaf kanun yoluna tâbi olma gerçeğini değiştirmeyeceğinden ve yasa yoluna başvuruda ve mercide yanılmanın haklarını ortadan kaldırmayacağının anlaşılması karşısında istinaf talebinin merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
II-Sanık hakkında müşteki ...’a karşı 25/09/2011 tarihinde gerçekleştirdiği hırsızlık eyleminden kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanığın temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 09/04/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.