5. Ceza Dairesi Esas No: 2018/1831 Karar No: 2018/1202 Karar Tarihi: 26.02.2018
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/1831 Esas 2018/1202 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/1831 E. , 2018/1202 K.
"İçtihat Metni"
Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sırasında, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 158/1-l bendi kapsamında kalabileceği ve bu durumda yargılama yapma görevinin ağır ceza mahkemesine ait olduğundan bahisle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair İstanbul Anadolu 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2017 tarihli ve 2017/91 esas, 2017/474 sayılı kararına yönelik itirazın kabulüne, görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/12/2017 tarihli ve 2017/1177 değişik iş sayılı kararının; Benzer bir olaya ilişkin olarak Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 11.12.2017 tarihli ve 2017/26572 esas, 2017/26493 sayılı ilamında, "...Sanığın, suç tarihinde kendisini banka görevlisi olarak tanıtıp, menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edilmesi karşısında; hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık fiiline ilişkin delillerin takdiri ile değerlendirme yetki ve görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiği zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş..." şeklinde belirtildiği, Somut olayda, sanığın kendisini banka görevlisi olarak tanıtarak, kredi kartlarının ücretlerini iade ettiklerini söyleyip müştekiyi ikna ederek gerekli işlemlerin yapılabilmesi için müştekiden kart bilgilerini elde etmek suretiyle 400,00 Türk lirası para çekmesi şeklinde gelişen eyleminin 5237 sayılı Kanun"un 158/1-l bendinde "Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle" şeklinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturabileceği, bu eylemi yargılama görevinin de 5235 sayılı Kanun’un 12. maddesi gereğince Ağır Ceza Mahkemesine ait olacağı ve delillerin takdiri ile değerlendirilmesinin üst dereceli mahkemeye ait olduğu hususları dikkate alınmaksızın itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olmasında isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli,19/01/2018 gün ve 94660652-105-34-205-2018-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"ndan tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nce verilen 12/12/2017 tarihli ve 2017/1177 değişik iş sayılı Kararın CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.