14. Hukuk Dairesi 2018/5496 E. , 2019/787 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.04.2015 gününde verilen dilekçe ile miras payının devri sözleşmesine dayanan alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, miras payının devri sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili ; müvekkili ile davalı arasında yapılan 03.01.2008 tarihli adi yazılı sözleşmeye göre; davalının, 235, 245 ve 238 parsel sayılı taşınmazlardaki miras hisselerini davacıya devredeceğini, müvekkili davacın bu devir karşılığında 35.000,00TL ödediğini, davalının edimleri yerine getirmemesi halinde davacıya 5.000,00TL cezai şart tazminatı ödeyeceğini taahhüt ettiğini, ancak davalının bu edimleri yerine getirmediğini belirterek 35.000,00TL"nin sözleşme faizi ile birlikte ve 5.000,00TL cezai şartın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, dava konusu yerin babalarından intikal ettiğini, davacının annesinden kalan yeri de istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmişlerdir.
Mirasçılar miras yoluyla kendilerine intikal eden hakları ister diğer mirasçılara isterse mirasçı olmayan kişilere bedelli ya da bedelsiz olarak devredebilirler.
TMK m. 677/1 maddesi gereğince, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır.
Mirasçılar arasında yapılan bu tür sözleşmeler yapıldıkları tarihten itibaren ifa (yerine getirme) olanağına sahiptirler. Alacaklı, yapıldığı tarihten itibaren bu sözleşmeye dayanarak, sözleşme gereğinin yerine getirilmesini miras payını devredenden isteyebilir ve ona karşı davayı açabilir. (TMK.m.677/1.fıkra). Taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olması, bu isteğe engel oluşturmaz. Yalnızca, mirasçılar dışında üçüncü kişilere yapılan miras payının devri sözleşmeleri TMK.nun 677/2. (743 sayılı TKM.nun 612/2 ve 3. cümleleri) madde ve fıkrası uyarınca elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürmedikçe (yani iştirak çözülmedikçe) üçüncü kişinin istekte bulunma olanağı yoktur. Çünkü iştirak çözülmedikçe sözleşmenin ifa (yerine getirme) olanağı bulunmamaktadır.
Somut olaya gelince; Mahkemece, dava konusu yerlerin iştirak halinde mülkiyete konu olduğu, sözleşmenin ifa olanağının bulunmadığı, davacının 235 ve 245 nolu parseller yönünden dava açmakta haklı olmadığı, 238 parsel yönünden davacı tarafından aynı mahkemenin 2007/333 esas ile açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği bu şekilde de bu parsel yönünden de ifa olanağı bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş ise de, karar isabetli olmamıştır.
Şöyle ki; Davacı miras payının devri sözleşmesinin yerine getirilmemesi nedeni ile, sözleşme gereğince ödemiş olduğu 35.000,00 TL"nin sözleşme faizi ile birlikte ödenmesi ve 5.000,00TL cezai şartın ödenmesi, isteminde bulunmuştur.
Taraflarca imzalanan 03.01.2008 tarihli sözleşme ile; satıcı ..."in 235 ve 245 sayılı parsellerdeki hisselerini alıcı ..."a devrettiği, ... adına kayıtlı olan 238 parselin muris adına kayıtlı olması gerekirken diğer mirasçı ... adına kaydedildiği, açılacak tapu iptali ve tescil davası sonucunda ... hissesine düşen miktarın ..."a devredildiği, 35.000,00TL bedelin ..."ye nakden ve tamamen ödendiği, satıcı devir görevlerini yerine getirmezse aldığı bedeli yıllık %50 faizi ile birlikte geri ödeyeceği ve 5.000,00TL cezai şart ödeyeceğinin düzenlenmiş olduğu, sözleşmenin davacı ve davalı tarafından imzalandığı, davalı tarafından dava konusu sözleşmenin inkar edilmediği gibi, sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödenmediğine ilişkin bir itirazda da bulunulmadığı, davalının; dava konusu yerin babalarından intikal ettiği, davacının annesinden kalan yeri de istediği savunmasında bulunduğu, tarafların 1998 yılında vefat eden muris..."in mirasçıları olduğu, mirasçılar arasında yapılan miras payının devri sözleşmesinin geçerli olduğu ve sözleşme gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır;
Mirasçılar arasında yapılan miras payının devrine ilişkin sözleşmeler yapıldıkları tarihte ifa olanağına sahiptirler;
Bu durumda mahkemece; sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya ödendiği konusunda ihtilaf olmayan 35.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş; hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.