15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8057 Karar No: 2020/2792 Karar Tarihi: 25.02.2020
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/8057 Esas 2020/2792 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar dolandırıcılık suçundan mahkum edilmiştir. Her iki sanık da fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek, bir kişiye altın satarken aldatıcı davranmışlar ve toplam 11.750 TL almışlardır. Mahkeme, suçun sabit olması nedeniyle sanıkların mahkumiyetine hükmetmiş ve bir haftalık temyiz süresi vermiştir. Ancak mahkeme, temyiz süresinin 15 gün olduğunu söylediği için yanıltıcı ifade kullanmıştır. Sanıkların suçu işledikleri sabit olduğundan temyiz reddedilmiş ve hükümler onanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: Sanıkların mahkumiyeti TCK 157/1, 62, 52/2-4, 53. maddeye göre, temyiz süresinin bir hafta olduğu ise 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesi uyarınca belirlenmiştir.
15. Ceza Dairesi 2018/8057 E. , 2020/2792 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK 157/1, 62, 52/2-4, 53. maddeler uyarınca sanıkların mahkumiyetine
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanununun 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı 7 gün olarak öngörülen temyiz süresinin 15 gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay"dan geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"un 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden mahkemece temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması nedeniyle sanıkların temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek ve sanıklara atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaşma bürosuna tevdii edildiği ancak; uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılana bulunmuş altın olduğunu, satmak istediklerini söyledikleri, numune olarak bir adet hakiki Cumhuriyet altını verdikleri, katılan ikna olarak altınların tamamını almak istediği, sanıklara 11.750 TL verdiği, sanıkların altınları bulunduğu yerden alıp getirme bahanesiyle ortadan kaybolduğu, bu suretle üzerilerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği somut olayda; sanıkların savunması, katılan beyanı teşhis tutanakları ve tüm dosya kapsamından, sanıkların suçu işlediklerinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Adli sicil kaydına göre mükerrrir olan sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.