19. Hukuk Dairesi 2016/19110 E. , 2017/4429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalı vek. Av. ..."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, toplamda 2.600 ton cin mısırı alım satımı konusunda tarafların anlaşmaya varıp, iki sözleşme imzaladıklarını, müvekkili firmanın çiftçilerden ürün tedarik edip ifaya hazır duruma getirmesine rağmen davalı tarafın türlü bahanelerle ürünü teslim almadığını davalının, 30.10.2013 tarihinde sevkiyatı yapılan ürünün sözleşmede belirtilen evsafta olmadığını, bu nedenle depolarından alınmasını istediğini cevabi ihtarla davalının temerrüde düştüğü sözleşmeye aykırı davrandığı belirtilerek, ifasını gerçekleştirmesi için 20 gün süre verildiği bunun üzerine davalının, sözleşmelerde belirtilen şartlarda ürünün 15.11.2013 tarihine kadar teslim edilmediği, anılan tarihin kesin vade olduğunu belirterek sözleşmeleri haksız ve kötüniyetle feshettiğini iddia ederek, davalının sözleşme ve yasaya aykırı haksız feshi nedeniyle gerçekleşen davacı zararının belirsiz alacak talebi olarak 1.000,00 TL."nin ve şartları gerçekleşen 455.000,00 TL cezai şartın haksız fesih tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafça gönderilen ürünün taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunun tespit edildiğini, durumun davacıya bildirilerek ürünün geri alınmasının istendiğini, kesin vadeye bağlı davacı ediminin ifa edilmemesi üzerine kanundan doğan derhal fesih haklarını kullanarak sözleşmeleri haklı nedenle tek taraflı feshettiklerini, davacının evsafı sözleşmeye aykırı ürününün iade edildiğini ve davacının ihtirazı kayıt öne sürmeden ürünleri teslim alıp, 3. şahsa sattığını, cezai şart talebinin yasal dayanağının bulunmadığını, davacının sözleşmeye uygun malı süresinde teslim etmeyerek temerrüde düştüğünü, davacının uğradığı bir zarar olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve 08.06.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında cin mısırı alımı konusunda imzalanan sözleşmeler uyarınca satıcı davacının 15.11.2013 tarihine kadar sözleşme konusu malların tamamını ayıpsız olarak davalıya teslim etmeyi taahhüt ettiği, ilk parti olarak gönderilen iki kamyon ürünün muayene neticesinde ayıplı olduğunun tespit edilmesi üzerine davalının malı teslim almaktan kaçındığı ve durumu derhal
satıcı davacıya ihbar ettiği, davacının sözleşme ile kararlaştırılan sürede sözleşme konusu malların tamamını ayıpsız olarak teslim etmeyerek temerrüde düştüğü, ilk parti malların ayıplı olması ve geriye kallan malların da ayıplı olarak teslim edileceğini anlayan davalının sözleşmeyi 20.11.2013 tarihli fesih bildirimi ile feshettiği, malların tamamını çiftçilerden almış olduğuna dair davacı satıcının beyanının teslim edilmesi düşünülen kalan malların da ayıplı olduğuna karine olduğu, davacının ilk parti teslim edilen malın ayıplı olduğunu da kabul etmemesi karşısında davalının süre vermeksizin sözleşmeyi fesihte haklı olduğu, bu nedenle davacının tazminat ve cezai şart talep etme hakkının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.480,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 01/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.