Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6742
Karar No: 2019/4372
Karar Tarihi: 05.03.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/6742 Esas 2019/4372 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Siverek Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2018 yılında verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilmiş ve bu itiraz, Sulh Ceza Hâkimliği tarafından reddedilmiştir. Adalet Bakanlığı kanun yararına bozma istemiyle dosyayı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiği için, dosya Daire tarafından incelenmiştir. Soruşturmanın sonunda delillerin kovuşturma açılması için yeterli şüphe oluşturduğu ve hakaret, yaralama suçlarından iddianame düzenlenebilmesi gerektiği, mahkemece tüm kanıtların tartışılıp değerlendirilerek belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, CMK'nın 160, 170/2 ve 172/1 maddelerine yer verilmiştir. CMK'nın 173/3 maddesinde ise sulh ceza hakimliği kararına itiraz hakkında açıklama yer almıştır.
18. Ceza Dairesi         2018/6742 E.  ,  2019/4372 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Basit yaralama ve hakaret suçundan şüpheliler ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Siverek Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10/04/2018 tarihli ve 2016/3666 soruşturma, 2018/947 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Siverek Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/05/2018 tarihli ve 2018/1024 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/10/2018 gün ve 79831 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre; müştekinin 11/06/2014 tarihinde gözaltına alındığında şüpheli polis görevlilerince darp edildiği ve yine aynı görevlilerce kendisine hakaret edildiği iddiasına ilişkin olarak yürütülen soruşturma neticesinde, şüphelilerin toplumsal olaya müdahale sırasında zor kullanma yetkisi çerçevesinde hareket ettikleri ve hakaret suçu yönünden müştekinin soyut beyanları dışında kamu davasını açmaya yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; soruşturmanın genişletilmesi kapsamında olay yerine ilişkin görüntü kayıtlarından toplam ondört CD’den birinin kırık olması nedeniyle incelenememesi ve diğer onüç CD içeriğinde olay anına ilişkin görüntüye rastlanmamışsa da müşteki ile birlikte gözaltına alınan ve olay nedeniyle kimseden şikayeti olmadığını beyan eden ...’ın alınan beyanında,müştekiye karşı ilçe emniyet müdürlüğü bodrum katında karşı darp ve hakaret eylemlerinin gerçekleştiğini doğruladığı ve dosya içerisindeki olay tarihine ait sağlık raporları dikkate alındığında delillerin kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu ve bu delillerin mahkemesince takdiri ile değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme;
    CMK"nın 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
    Aynı Kanun"un 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten sonraki “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı 173. maddesinde ise;
    “(3) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, O Yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
    (4) Sulh ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.” hükümleri yer almaktadır.
    Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
    Bir fiilin işlendiği haberinin alınması üzerine, suçu takibe yetkili makamlar tarafından derhal hazırlık soruşturmasına başlanmasını ifade eden ilkeye "araştırma mecburiyeti ilkesi"; hazırlık soruşturmasının neticesinde fiilin takibini gerektirecek hususlarda fiilin ve failin belli olması, yeterli emareler teşkil edecek vakıaların bulunması, başka bir ifade ile, şüphelerin ciddi olduğunun tespit edilmesi ve dava şartlarının gerçekleşmiş olması durumunda, yetkili makam tarafından kamu davasının açılmasını ifade eden ilkeye ise "kamu davasını açma mecburiyeti ilkesi" denilmektedir.
    Diğer taraftan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 13. maddesi uyarınca da, temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen kimselere etkili bir başvuru yapma hakkı tanınması zorunlu olup, anılan hükmün uygulanmasına ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarında, (Örn: Vilko E. - Finlandiya kararı 2007; Sürmeli - Almanya kararı 2006) etkili başvuru yolunun hem teoride, hem pratikte erişilebilir, yeterli ve etkili olması gerektiği belirtilmektedir.
    İncelenen dosyada, müştekinin 11/06/2014 tarihinde gözaltına alındığında şüpheli polis görevlilerince darp edildiği ve yine aynı görevlilerce kendisine hakaret edildiği iddiasına ilişkin olarak yürütülen soruşturma neticesinde, müşteki ile birlikte gözaltına alınan ve olay nedeniyle kimseden şikayeti olmadığını beyan eden ...’ın alınan beyanında, müştekiye karşı ilçe emniyet müdürlüğü bodrum katında karşı darp ve hakaret eylemlerinin gerçekleştiğini doğruladığı ve dosya içerisindeki olay tarihine ait adli muayene raporuna göre müştekinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığının belirtildiği dikkate alındığında, CMK"nın 170/2. maddesi uyarınca dosyadaki mevcut delillerin şüpheliler hakkında hakaret ve yaralama suçlarından iddianame düzenlenebilmesi için suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu, şüphelilerin eyleminin sübut bulup bulmadığı hususu, lehine ve aleyhine toplanacak tüm kanıtların, mahkemece birlikte tartışılıp değerlendirilmesi sonucu belirlenmesi gerekmektedir. Yapılan açıklamalara göre, şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararı hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1- Siverek Sulh Ceza Hâkimliğinin 11/05/2018 tarihli ve 2018/1024 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 05/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi