Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve sanığın da 03/05/2012 havale tarihli dilekçesiyle hakkında verilen hükümleri temyiz ettiği belirlenerek dosya görüşüldü: 1-Sanığın temyiz dilekçesini süresi içinde vermediği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ..."in tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 2-O Yer Cumhuriyet Savcısının sanık hakkında tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyizinde; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Dosya kapsamı, iddianamedeki anlatım ve kabule göre, sanığın, tartışma sırasında elindeki baltayla "seni öldürürüm" diyerek katılan ..."in üzerine yürüdüğünün anlaşılması karşısında, eylemin TCK"nın 106/2-a maddesinde düzenlenen silahlı tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin değerlendirme ve kanıtları tartışma görevinin asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın CMK"nın 7. maddesi de gözetilerek sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın CMUK"nın 323. maddesi uyarınca görevli O Yer Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.