Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19015
Karar No: 2017/4426
Karar Tarihi: 01.06.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19015 Esas 2017/4426 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalılar tarafından hile ile elinden alınan senet nedeniyle kendisinin borçlu olmadığının tespiti ve davalıların tazminata mahkum edilmesi için menfi tespit davası açmıştır. Ancak mahkeme, senedin davacıya ait olduğu, senedin hile ile alındığı iddiasının ispatlanamadığı ve kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Temyiz incelemesi sonucunda da bu karar bozulmuştur. Kararda, dava konusu senetin alacaklı tarafından verilen bir ibranamenin sonrasında temlik edildiği ve önceki alacaklının alacakla ilgili tasarruf yetkisinin ortadan kalkması nedeniyle davanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu'nun 125, 603, 605 ve 609. maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2016/19015 E.  ,  2017/4426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile dahili davalı ... vek. Av. ...nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalılardan ..."ın müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, müvekkilinin 73 yaşında olup, okuma yazması bulunmadığını, oğlu olan diğer davalı ..."in davacının hastalığından faydalanarak yurtdışından getirtilecek ilaçları ve doktor kontrolleri için bazı evraka parmak bastırdığını, senedin müvekkili tarafından imzalanmadığını, davalıların birlikte hareket ederek hile ile müvekkilinin elinden senet aldıklarını, senet karşılığının bulunmadığını iddia ederek müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile davalıların tazminata mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, zamanaşımı ve derdestlik itirazında bulunarak müvekkilinin diğer davalı ... den olan alacağına karşılık takip ve dava konusu senedi ciro yoluyla edindiğini, iyiniyetli 3. kişi olduğunu savunarak, davanın reddi ile lehine tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Turan Bazancir, annesi olan davacının, babasının mirasından ötürü borçlanıp, dava konusu senedi verdiğini, kendisinin de borçlu olduğu diğer davalı ..."a senedi ciro ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, takip ve dava konusu senet altındaki imzanın davacıya ait olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, senedin hile ile alındığı yolundaki iddianın davacı tarafça ispatlanamadığı, kötüniyet tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava bonoya dayanılarak girişilen icra takibinden ve dayanağı olan bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

    Davanın temelini oluşturan icra takibinin alacaklısı ... tarafından imzalanan 03.08.2010 tarihli belgede; “... 4. İcra Müdürlüğü"nün 2009/14750 Esas sayılı dosyasında borçlu ..."den herhangi bir alacağım (faiz, anapara, icra masrafı, avukatlık ücreti dahil) kalmamıştır. Borçlu tarafımdan ibra olunur.” denilmektedir.
    Takip alacaklısı ... tarafından 21.06.2011 tarihinde alacağın diğer davalı ..."a temlik edildiği dosya içeriği ile sabittir. Görüldüğü gibi alacağın temliki işlemi ibraname tarihinden sonra gerçekleşmiştir. Önceki alacaklı ... dava konusu alacakla ilgili olarak temlikten önce borçluyu ibra ettiğine göre, ibra ile borç sona ereceğinden alacakla ilgili tasarruf yetkisi ortadan kalkmıştır. Tasarruf hakkı kalmayan önceki alacaklının, alacağın temlikinde yetkisi olmadığı düşünülmeden ve 03.08.2010 tarihli ibranamenin davaya etkisi üzerinde durulup tartışılmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.480.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 01/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi