MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli..... 459 parsel sayılı 4.960,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde davalılar adına tapuda kayıtlıdır. Tapu kaydında kısmen orman sınırları içinde kaldığına dair şerh bulunmaktadır. Dosyadaki bilgilere göre yörede 2013 yılında yapılan yenileme kadastrosunda taşınmaz 4.857,42 m2 yüzölçümüyle ve 103 ada 19 parsel numarasıyla yenilenmiştir.
Davacı ... Yönetimi vekili davalı taşınmazın kesinleşen orman tahdidinin içinde kaldığını ve fiilî durum itibarı ile de orman vasfında olduğunu ileri sürerek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece orman yüksek mühendisi tarafından hazırlanan raporda (B) harfiyle gösterilen 2018,46 m2"lik kısmının kesinleşen orman tahdidi sınırları içinde kalan orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile ..... nolu parselin (eski 459 nolu parselin) 14.02.2014 tarihinde orman yüksek mühendisi tarafından hazırlanan raporda (B) harfiyle gösterilen 2018,46 m2"lik kısmın davalılar adına hazırlanan tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, ilgili tapu üzerinde bulunan şerhlerin ve kısıtlamaların kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman tahdidine dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 766 sayılı Kanun hükümlerine göre 1970 yılında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 10.08.2006 tarihinde ilân edilerek 10.02.2007 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve parselin (B) bölümünün tahdit sınırları içerisinde kaldığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 04/11/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.