
Esas No: 2016/13974
Karar No: 2018/6036
Karar Tarihi: 10.10.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/13974 Esas 2018/6036 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ...tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 26/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 sayılı Yasa"nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır.
Aynı Kanun"un "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesine, 6099 sayılı Yasa"nın 5. maddesi ile eklenen 2. fıkrasında; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır" hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Yasa"nın 10. maddesi ile ilgili değişikliğe ilişkin Kanun gerekçesinde, kişilere getirilen adres kayıt sistemi zorunluluğu ile birlikte işleyişin kolaylaştığı dile getirilmiş, yapılan yeni düzenlemeyle, öncelikle yine bilinen en son adrese tebligat yapılacağı, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması halinde, muhatabın 5490 sayılı Kanun"a göre adres kayıt sistemindeki adresinin bilinen en son adresi olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı açıklanmış, değişiklik ile birlikte adres kayıt sistemi dışında başkaca adres araştırması yapılmasının gerekmeyeceği vurgulanmıştır.
Dava dosyasından, dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."e karar tebliği ile davacı yanın temyiz başvuru dilekçesinin, diğer davalılar ... ve ..."e davacı yanın temyiz dilekçesi tebliğinin yukarıda açıklanan tebligat aşamaları izlenmeksizin doğrudan adres kayıt sistemindeki adreslerine yapıldığı anlaşılmakla; öncelikle dahili davalıların bilinen en son adresine tebligat çıkartılması, oradan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresi bilinen adres olacağından bu adrese normal tebligat çıkartılıp, iade edilmesi halinde ise mernis adreslerine gerekçeli kararın ve davacı tarafın temyiz başvuru dilekçesinin tebliğe çıkartılması gerekirken, yukarıda anılan Yasa hükümleri uyarınca belirtilen yol ve yöntem izlenmeden yapılan tebliğ işlemi usulüne uygun değildir. Açıklanan nedenle, dosyanın mahal mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Dosyanın, yukarıda gösterilen nedenlerle ve yukarıda bildirilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 10/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.