9. Hukuk Dairesi 2019/1491 E. , 2019/5737 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 01/10/2005 tarihinde satış temsilcisi olarak işe başladığını ve 30/05/2012 tarihine kadar çalıştığını, davacının 09/08/2012 tarihinde haksız davalıya gönderdiği ihtarname ile iş sözleşmesini haklı nedenle tek taraflı feshetmek zorunda kaldığını, 01/10/2005 tarihinde işe başlamasına rağmen SGK"na 45 gün eksik bildirildiğini, davacının düzeltme talebinin karşılanmadığını, net maaşı 1.900,00 TL olup 1.700,00 TL kısmının bankadan kalanının 200,00 TL olarak şirket müdürü ... tarafından diğer bir banka hesabına havale edildiğini, SGK primlerinin eksik yatırıldığını, 2011/ Mart ayından itibaren SGK priminin 2095,26 TL üzerinden ödenmeye başlandığını, sigorta primlerinin eksik ücret üzerinden yatırıldığını, sürekli seyahatlere çıktığını, fazla mesai ücretinin, hafta tatli ücretinin ve çalışmasına rağmen ulusal bayram genel tatil ücretinin ödenmediğini, sadece 11. ayda 15 gün yıllık izin kullanabildiğini, davalı ile anlaşma gereği Anadolu"da yapılan tüm satışlardan tahsil edilen meblağ üzerinden %1 prim kararlaştırıldığını ama 17.000,00 TL civarında prim alacağının ödenmediğini, satış temsilcisi olan davacının iş seyahatlerini şehirler arası toplu taşıma araçları ile yaptığını, bu şekilde çalışma koşulunun ağır olduğunu, davacının araç talep ettiğini ama verilmediğini, dolayısı ile davacının 09/08/2012 tarihinde davacı tarafından haklı feshedildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti, prim alacaklarını istemiştir.
B) Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının istifa dilekçesi ile istifa ettiğini, nitekim hizmet döküm cetvelinden ve bilirkişi raporundan da davalının haklılığının anlaşıldığını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, Mahkeme"nin ... Esas sayılı kararının Yargıtay 9. HukuK Dairesi"nin 2017/26745 Esas sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma ilamına uyulduğu, davacının davalı şirkete ait işyerinde 03/10/2005-30/05/2012 tarihleri arasındaki dönemde satış temsilcisi olarak çalıştığı, hizmet süresinin 6 yıl 7 ay 22 gün fesih tarihindeki aylık ücretinin ise aylık net 1.900,00 TL olduğu, Yargıtay bozma ilamı gereği davacı asılın duruşmaya çağrıldığı, duruşmada; "Bana göstermiş olduğunuz belgelerdeki 29/05/2012 tarihli istifa belgesindeki imza benimdir, ancak şirketle aramızda sıkıntılar olduğundan personel müdürü bana anlaşıp alacaklarımı vermeyi taahhüt ettiği için, yani anlaşmalı ayrılacağımızı, alacaklarımı alacağımı zannederek bu belgeyi imzaladım. Zaten her iş seyahati dönüşüm bir sürü belge imzalatılırdı. Gösterdiğiniz diğer izin belgelerindeki imzalar bana ait değildir. Hiç izin kullanmadım. Sadece bir hafta evlilik izni kullandım. O da 2007 idi." şeklinde beyanda bulunduğu, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği anlaşıldığından kıdem tazminatına hükmedildiği, işçinin iş sözleşmesi devam ederken, kıdem ve ihbar tazminatı dışında kalan işçilik haklarının mevcudiyetinin ispat yükü davacıya ait olup, ücretlerinin ödendiği ya da yıllık izinlerinin kullandırıldığının ispat yükü ise işverene ait olduğu, davacının satış temsilcisi olarak çalışması, çalışma gün saatlerini kendisinin düzenleme insiyatifi olması nedeni ile davacının fazla çalışma, hafta sonu tatilinde çalışma, genel tatil günlerinde çalışma iddiasını kanıtlayamadığından ilgili alacak taleplerinin reddine karar vermek gerektiği, işveren tarafından davacının yıllık izinlerini kullandığına dair imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge sunulmadığı, davacının çalışma süresi içerisinde toplam 90 gün ücretli izne hak kazandığı, 15 gün dışında yıllık izinlerin tam kullandırılmadığını beyan etmesi nedeni ile bakiye 75 günlük yıllık ücretli izin alacağının mevcut olduğu anlaşıldığı, toplanan ve değerlendirilen kanıt durumuna göre 12/05/2016 tarihli bilirkişi raporundaki tespit ve değerlendirmeler oluşa uygun bulunmuş ve hükme esas alındığı, tüm bu nedenler karşısında davacı işçinin 17483,00 TL kıdem tazminatı, 4.747,00 TL yıllık izin ücreti yönünden davasının sübuta erdiği sonucuna varıldığı gerekçesi ile kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti taleplerinin kabulüne, sair taleplerin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Davacının iş aktinin 29/05/2012 tarihinde sona erdiği ve hizmet süresinin de buna göre hesaplandığı anlaşıldığından, karar gerekçesinde davacının 29/05/2012 tarihi yerine 30/05/2012 tarihine kadar çalıştığının yazılması sonuca etkili olmadığından, kıdem tazminatı bakımından faiz başlangıcının da 29/05/2012 yerine 30/05/2012 olarak yazılması davacı temyizi olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme tarafından Dairemizin ... Esas sayılı bozma ilamının gereği yerine getirilmek üzere davacı duruşmaya celbedilmiş ise de yıllık izin ücreti alacağı bakımından bozma ilamının 3 numaralı bendi uyarınca davacıdan açıklama istenmesi gerekirken Mahkeme tarafından davalının yemin teklifi dahi olmaksızın davacıya yemin teklif edilmiştir.
6100 sayılı Yasa’da re’sen yemin usulü kaldırılmış olup bozma ilamında da yemine dair bir açıklama yoktur. Davacının “yemin” adı altındaki beyanı bağlayıcı olmamakla beraber imzaların inkarı nedeni ile değerlendirilmelidir.
Dosyaya sunulan belgedeki imza inkar edildiğinde Mahkeme tarafından yapılması gereken iş belge aslını getirtmek, belge aslı sunulur ise imza incelemesi yaptırarak sonuca gitmektir.
Eldeki uyuşmalıkta, Mahkeme tarafından izin belgelerinin aslı davalıdan istenerek, imza incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmesi gerekirken, Mahkeme tarafından imza incelemesi yaptırılmadan re"sen yemin yaptırılarak sonuca gidilmesi 3. kere bozmayı gerektirmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 14/03/2019 günü oybirliğiyle karar verildi.