16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6883 Karar No: 2019/2599 Karar Tarihi: 09.04.2019
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6883 Esas 2019/2599 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2016/6883 E. , 2019/2599 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ... TESPİTİNE İTİRAZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sırasında Andırın İlçesi, Köklü Mahallesi çalışma alanında bulunan 105 ada 71 parsel sayılı 10.822,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacılar ... ve ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle ... Mahkemesine aktarılmıştır. ... Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyasının birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sırasında, vefat eden davacı ...’ün mirasçıları davaya devam etmişler ve ayrıca ... davaya müdahil olmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asli müdahil Hazinenin davasının reddine; davacılar ... ve ... mirasçılarının davasının kabulüne, çekişmeli taşınmazın yarı hissesinin davacı ... adına, yarı hissesinin ise muris ...’ün mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... ile asli müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacıların davasının kabulüne karar verilerek, kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında taşınmazın yarı hissesinin davacı ... adına, yarı hissesinin ise davacı ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmesine karşın hükmün gerekçesinde, mahkemece kısa kararın sehven yazıldığı, aslında davacıların toplam 2/3 hisseye sahip olduğu, davalıların ise 1/3 hisseye sahip olduğunun anlaşıldığı belirtilmek suretiyle kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı HMK"nın 298/2. maddesi gereğince kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunludur. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Bu durum 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi bozma nedenidir. Bu durum karşısında, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekli olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.