Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2016/1581
Karar No: 2021/4868
Karar Tarihi: 18.10.2021

Danıştay 10. Daire 2016/1581 Esas 2021/4868 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/1581
Karar No : 2021/4868

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı / ...
VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. ...

İSTEMİN_KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul ili, Fatih ilçesi, ... Mahallesi, ... Caddesi, No:... adresinde faaliyet gösteren ve işletmeciliğini yaptığı ... Kebap Solonu'nda, 25/03/2012 tarihinde saat 21.00 ve sonrasında meydana gelen asayiş olayları sırasında emniyet güçlerinin kusurlu davranışları nedeniyle oluştuğu ileri sürülen zararlara karşılık olarak 58.261,00 TL maddi, 60.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince; 25/03/2012 tarihinde saat 22.00 civarında Fatih ilçesinde ... olarak bilinen ... Sokakta meydana gelen hırsızlık olayı için yapılan takipte, aralarında davacı, davacının kardeşi M.Ç.'nin de bulunduğu bir grup vatandaş ile polisler arasında arbede çıktığı, bu arbede neticesinde davacının dükkanının zarar gördüğü, ayrıca yapılan ceza yargılaması sonucunda davacının kardeşi M.Ç. ile birlikte bazı vatandaşların ceza aldığı, dolayısıyla davacının dükkanında meydana gelen zararın oluşmasında davacının kardeşi ve üçüncü şahısların kusuru bulunduğu, meydana gelen zararın üçüncü kişilerin kusurundan kaynaklanması nedeniyle davalı idarenin zarardan sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı tarafından; zarar gören işletmenin kendisi ve kardeşlerince işletildiği, olay günü babalarının vefatı sebebiyle iş yerlerinin yanında kurulu taziye çadırında taziye için gelen yakınlarıyla ilgilenmekte olduğu, polislerin bir hızsızlık olayını takip etmek bahanesiyle lokantalarında yemek yiyen, civarda çay içen yerli ve yabancı turistlerle, mahalle sakinlerine jop ve tekmeler ile vurduğu, yakın mesafeden biber gazı kullanmak suretiyle hayati tehlike oluşturduğu ve iş yerine maddi hasar verdiği; yaşanan olaylar sebebiyle, kardeşi M.Ç., ile komşuları M.Ö. ve A.C. hakkında görevi yaptırmamak için direnme ile görevli memura hakaret suçlarından ceza verilmiş olmasının polisin aşırı ve orantısız güç kullanması ile oluşan zarar arasındaki illiyet bağını kesmeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Sonucu itibarıyla hukuka uygun olan kararın gerekçesinin değiştirilerek onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacının sahibi olduğu İstanbul ili, Fatih ilçesi, ... Mahallesi, ... Caddesi, No:... adresinde faaliyette bulunan ...Kebap Solonu'nun davacı ve kardeşleri tarafından işletildiği; 25/03/2012 tarihinde ...Polis Merkezi Amirliğine gelen bir konutta hırsızlık olayı ihbarı üzerine davacının iş yeri yakınında bulunan olay yerine giden polis ekipleri, civarda olay anını görüntüleyen kamera olup olmadığını araştırdığı esnada davacının kardeşi M.Ç., aynı sokakta esnaf olan A.C. ile polisler arasında tartışma çıktığı ve kısa sürede fiziksel saldırıya dönüştüğü, olayın büyümesi üzerine polislere mukavemet eden bir kalabalığın toplandığı, bunun üzerine asayişi sağlamada yetersiz kalan polis ekiplerince olay yerine takviye kuvvet çağrıldığı, olaya karışanların göz altına alınmaya çalışılması ile olayların daha da büyüdüğü ve davacının iş yerine de sıçradığı; olayların polis kontrolünde yatıştırılması üzerine davacı tarafından; polisin olay anında orantısız güç kullandığı, kendisinin ve aile yakınlarının darp edildiği, polisin yakın mesafeden gereksiz yere biber gazı kullandığı ve panik ortamı oluşturduğu, olay esnasında iş yerinin camlarının kırıldığı, masa, sandalye, tuzluk, biberlik, cam bardak, tabak, gıda malzemeleri, bilgisayar sistemi ve salon tipi klimasının kullanılamaz hale geldiği belirtilerek 20/03/2013 tarihinde İçişleri Bakanlığına karşı ....... İdare Mahkemesinde tam yargı davası açıldığı; anılan Mahkemenin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla davalı idareye ön başvuru yapılmaksızın açılan davaya ait dilekçenin İçişleri Bakanlığına tevdiine karar verildiği; 16/04/2013 tarihinde davalı idareye tebliğ edilen dava dilekçesine karşı yasal süre içerisinde cevap verilmemesi üzerine, davacı tarafından oluştuğu ileri sürülen zararlarına karşılık olarak 58.261,00 TL maddi, 60.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle 18/06/2013 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasında bulunan ...Polis Merkezi Amirliğince ...Cumhuriyet Başsavcılığına sunulmak üzere hazırlanan ...tarih ve ...sayılı Fezlekeli Tahkikat Evrakında; 25/03/2012 tarihi saat 22.00 sıralarında ikametten hırsızlık olayı anonsu üzerine bölge ekiplerince olay mahalline intikal edildiği, ihbara konu hırsızlığın gerçekleştiği ve çevrede yapılan araştırmada herhangi bir görgü tanığı olmadığı tespit edildikten sonra, bölgede hırsızlık olayının yoğun yaşanması sebebiyle şüpheli şahıs ve şahısların yakalanması için olay yerini gören kamera olup olmadığının sokak içerisinde araştırıldığı esnada, sokakta bulunan K.G. isimli işyerinde M.Ç. isimli şahsın görevlilere ne yaptıklarını sorduğu, yakın yerde hırsızlık olayı olduğu ve kamera görüntüleri olan iş yerlerinin tespit edilmeye çalışıldığı söylenince, M.Ç.'nin mahalle sorumlusu olduğunu, önce kendisi ile konuşulması gerektiğini, görüntü varsa da kendisinden istenilmesi gerektiğini ve polise görüntü vermeyeceğini söylediği, polis memurlarınca kendilerine yardımcı olunması istenildikten sonra, adı geçen kişinin siz mafya mısınız, ben size yardımcı olmuyorum, görüntü vermiyorum dediği; o esnada K.G. isimli iş yerinden A.C. isimli şahsın bağırarak, ne gürültü yapıp ne arıyorsunuz buradan s... g... diyerek polislerin üzerine yürüdüğü ve polisleri iteklediği, çevredeki esnafın birbirlerini iyi tanıdıklarından herkesin olay yerine geldiği, A.C. isimli kişinin bağırmasıyla olay yerine toplananların galeyana getirildiği, M.Ç. isimli şahsın polis memurlarından birinin yakasına sarıldığı, polis memuru tarafından şahsın itildiği, olayların devamında her iki şahsın polis memurlarını darp ettiği, polislerce bu kişilerin derdest edilmek istendiği esnada ...isimli iş yeri ve olay çevresinde bulunan başka kişilerce polislerin üzerine yüründüğü, davacının araya girerek polise saldıranları sakinleştirmek istediği, ancak saldırganların sakinleşmeyerek polislerin üzerine saldırmaya devam ettiği, telsizle olay yerine takviye ekip istendiği, çok sayıda ekibin olay yerine intikal ettiği, ...önünde ve çevrede bulunan kişilerin, ellerine geçirdikleri kültablası, peçetelik, sandalye ve tabureleri görevlilere ve gelen takviye ekiplerine fırlatarak saldırdıkları, saldıran şahıslar etkisiz hale getirilmek istendiğinde zorluk çıkarıldığı, yaşanan arbede neticesinde iş yerinin masa ve sandalyelerinin devrildiği, camlarının kırıldığı, kalabalık grubun polislere atmış oldukları tabak, şişe ve benzeri maddelerden ötürü yaralanan polislerin olduğu, polislere sandalye, tuzluk, tabak, şişe ve benzeri maddelerin atılmasının bertaraf edilmesi ve saldırgan grubun dağıtılması amacıyla havaya uyarı ateşi yapıldığı, saldırı bertaraf edildikten sonra olaya karışan kişilerin tespit edildiği, olaylar sebebiyle olaya karışmayan çevredeki bazı kişilerin de ...isimli iş yerinden atılan çeşitli cisimlerle yaralandıkları belirtilmiştir.
Olay yerinden toplanan görüntülere ilişkin yapılan analiz sonucunda hazırlanan 18/04/2012 tarihli CD İzleme Tutanağına göre; 20.13 sıralarında iki ekip otosunun mahalleye girdiği, 20.20 sıralarında ekip otosu yanında bir hareketlilik olduğu ve polislerle siviller arasında arbede yaşandığı, 20.24 sıralarında ... isimli iş yerinin dışarısında bulunan masaların üzerinden birkaç kişinin polisin üzerine eşya attığı, 20.32 sıralarında basın mensuplarının olay yerine intikal ettiği, 20.46 sıralarında olay yerine ambulans geldiği ve yaralılara müdahale edildiği, 20.32'de ... isimli iş yerinin önünde olan vatandaşları olay yerinden uzaklaştırmak için bir polis memurunun beylik tabancasını çekerek havaya doğrulttuğu, 21.31 sıralarında adı geçen iş yerinin orada bir hareketlilik yaşandığı ve vatandaşların olaya bakmak için toplandığı, 21.34 sıralarında iş yerinde çalışan şahıslar tarafından polisin üzerine iş yerinin dışarısında bulunan masaların üzerindeki eşyanın atıldığı, 21.38'de vatandaşların tekrar polisin olduğu yerde toplanmaya başladığı ve 21.39 sıralarında siyah takım elbiseli, şişman, bıyıklı, siyah saçlı bir şahsın elinde bulunan yaklaşık 1 metre uzunluğundaki bir sopayla masalara vurarak vatandaşı ve polisleri tahrik ettiği, 21.40 sıralarında polis ekiplerinin vatandaşları olay yerinden uzaklaştırmaya çalıştığı ve ... isimli iş yerinde çalışan görevlilerin iş yerinin içerisine girmeleri için müdahalede bulundukları, 21.41'de polis ekiplerinin sopalı şahsı muhafaza altına aldığı, 21.52'de iş yerinde mahsur kalan müşterilerin güvenli bir şekilde dışarıya çıkarıldığı, 22.07 sıralarında ... isimli işyerinin ücret ödenen bölümüne Fatih Polis Merkezi Amiri Yardımcısı ve görevli polis memurunca inceleme amaçlı gelindiği, 22.08'de iş yeri içerisinde olan masaların dağılmış vaziyette olduğu, 22.19 sıralarında polis ekiplerinin çevreye şerit çekerek çevre güvenliğini almaya çalıştığı yönünde tespitler yapıldığı görülmüştür.
Yaşanan olaylar nedeniyle davacının yakınlarının da aralarında bulunduğu 8 sanıkla ilgili olarak, görevi yaptırmamak için direnme, hakaret ve basit yaralama suçlarından .... Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararla; davacının kardeşi M.Ç.'nin üzerine atılı görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği sabit görülerek 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine; sanık A.C.'nin üzerine atılı memura hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını işlediği sabit görülerek 10.620,00 TL adli para cezası ve 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine; sanık M.Ö.'nün görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği sabit görülerek 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine karar verildiği; alınan kararın Yargıtay .... Ceza Dairesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararla onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Davacının kızı S.Ç.'nin, olay günü müdahalede bulunan polis memurlarından birinin kendisini darp ettiği ile ilgili olarak yaptığı şikayet üzerine ilgili polis memuru hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda, "iş sahipleri ya da herhangi bir sebeple emniyet binalarına gelenleri dövmek" disiplin suçunun işlendiği sabit görülerek polis memurunun brüt aylığının 1/4 oranında maaş kesim cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu işlemin iptali istemiyle açılan davada ise, .... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., ...sayılı kararda; polis memurunun davacının kızına karşı müdahale ettiğine ilişkin bir görüntü olmadığı; adli yargıda yaralama olayı ile ilgili açılan bir dava ve polis memuru aleyhine verilmiş bir hüküm bulunmadığı, görüntü incelemesinde, polis memurunun herhangi bir eylemine atıf bulunmadığı belirilerek dava konusu işlemin iptaline karar verildiği ve anılan kararın Danıştay Beşinci Dairesince verilen 24/12/2018 tarih ve E:2016/18965, K:2018/18788 sayılı kararla onanarak kesinleştiği görülmektedir.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 125. maddesinde, idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtilmiş ve idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karekteri olan bir kusurdur. Hizmet kusurundan dolayı sorumluluk, idarenin sorumluluğunun doğrudan ve asli nedenini oluşturmaktadır.
2559 sayılı Polis Vazife ve Salȃhiyet Kanunu'nun "Zor ve silah kullanma" başlıklı 16. maddesinde; "Polis, görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde zor kullanmaya yetkilidir. Zor kullanma yetkisi kapsamında, direnmenin mahiyetine ve derecesine göre ve direnenleri etkisiz hale getirecek şekilde kademeli olarak artan nispette bedenî kuvvet, maddî güç ve kanunî şartları gerçekleştiğinde silah kullanılabilir.
İkinci fıkrada yer alan;
a) Bedenî kuvvet; polisin direnen kişilere karşı veya eşya üzerinde doğrudan doğruya kullandığı bedenî gücü,
b) Maddî güç; polisin direnen kişilere karşı veya eşya üzerinde bedenî kuvvetin dışında kullandığı kelepçe, cop, basınçlı ve/veya boyalı su, göz yaşartıcı gazlar veya tozlar, fizikî engeller, polis köpekleri ve atları ile sair hizmet araçlarını, ifade eder.
Zor kullanmadan önce, ilgililere direnmeye devam etmeleri halinde doğrudan doğruya zor kullanılacağı ihtarı yapılır. Ancak, direnmenin mahiyeti ve derecesi göz önünde bulundurularak, ihtar yapılmadan da zor kullanılabilir.
Polis, zor kullanma yetkisi kapsamında direnmeyi etkisiz kılmak amacıyla kullanacağı araç ve gereç ile kullanacağı zorun derecesini kendisi takdir ve tayin eder. Ancak, toplu kuvvet olarak müdahale edilen durumlarda, zor kullanmanın derecesi ile kullanılacak araç ve gereçler müdahale eden kuvvetin amiri tarafından tayin ve tespit edilir.
Polis, kendisine veya başkasına yönelik bir saldırı karşısında, zor kullanmaya ilişkin koşullara bağlı kalmaksızın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun meşru savunmaya ilişkin hükümleri çerçevesinde savunmada bulunur.
Polis;
a) Meşru savunma hakkının kullanılması kapsamında,
b) Bedenî kuvvet ve maddî güç kullanarak etkisiz hale getiremediği direniş karşısında, bu direnişi kırmak amacıyla ve kıracak ölçüde,
c) Hakkında tutuklama, gözaltına alma, zorla getirme kararı veya yakalama emri verilmiş olan kişilerin ya da suçüstü halinde şüphelinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde,
d) (Ek: 27/3/2015-6638/4 md.) Kendisine veya başkalarına, işyerlerine, konutlara, kamu binalarına, okullara, yurtlara, ibadethanelere, araçlara ve kişilerin tek tek veya toplu halde bulunduğu açık veya kapalı alanlara molotof, patlayıcı, yanıcı, yakıcı, boğucu, yaralayıcı ve benzeri silahlarla saldıran veya saldırıya teşebbüs edenlere karşı, saldırıyı etkisiz kılmak amacıyla ve etkisiz kılacak ölçüde, silah kullanmaya yetkilidir.
Polis, yedinci fıkranın (c) bendi kapsamında silah kullanmadan önce kişiye duyabileceği şekilde "dur" çağrısında bulunur. Kişinin bu çağrıya uymayarak kaçmaya devam etmesi halinde, önce uyarı amacıyla silahla ateş edilebilir. Buna rağmen kaçmakta ısrar etmesi dolayısıyla ele geçirilmesinin mümkün olmaması halinde ise kişinin yakalanmasını sağlamak amacıyla ve sağlayacak ölçüde silahla ateş edilebilir.
Polis, direnişi kırmak ya da yakalamak amacıyla zor veya silah kullanma yetkisini kullanırken, kendisine karşı silahla saldırıya teşebbüs edilmesi halinde, silahla saldırıya teşebbüs eden kişiye karşı saldırı tehlikesini etkisiz kılacak ölçüde duraksamadan silahla ateş edebilir" hükmü ile polisin görevi ile ilgili zor kullanma yetkisi ve sınırlarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının iş yerinin bulunduğu cadde ile kesişen sokakta hırsızlık ihbarı üzerine delil toplamak amacıyla olay yerinde inceleme yapan polis memurları ile davacının yakınlarının da aralarında bulunduğu kişiler arasında çıkan tartışma ve devamında polise direnme ve saldırı şeklinde süren olaylar esnasında davacının iş yerinin olayların bastırılmaya çalışıldığı sırada polis ekiplerince maddi zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin olarak; dosya içeriğinde bulunan ve yukarıda aktarılan fezleke, görüntü kaydı incelemeleri ve yargı kararlarına göre; polislerin, çıkan olayları bastırmaya ve olaylar esnasında suç işlediği değerlendirilen kişileri derdest etmeye çalıştıkları esnada sokakta bulunan kalabalığın organize bir şekilde direnişiyle karşılaştığı, kalabalık içerisinde bazı kişilerin polis memurlarına fiziki saldırıda bulunduğu ve bu saldırı sırasında davacının iş yerinden polislerin üzerine işletmede kullanılan eşyadan oluşan pek çok yabancı cisim atıldığı; polis ekiplerinin olayların bastırılması amacıyla 2559 sayılı Kanun'un 16. maddesi kapsamındaki yetkilerini kullandıkları görülmekte olup, kolluk kuvvetlerinin zor kullanma yetkisini aşacak kusurlu bir davranışı bulunulduğu yolunda herhangi bir veri bulunmamaktadır.
Davacı tarafından, dava dilekçesi ekinde iş yerinde meydana gelen zararlara ilişkin olarak bir takım faturaların sunulduğu görülmekte ise de, iş yerinde meydana gelen zararın polis ekiplerince yapılan müdahale sebebiyle oluştuğu yolunda herhangi bir bilgi, belge bulunmamakla birlikte, aksine, iş yerinden polis ekipleri üzerine direniş esnasında pek çok işletme malzemesinin atıldığı anlaşıldığından, oluşan zararların polislere direnen kişilerce verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla; davalı idareye bağlı kolluk görevlilerinin olayların bastırılması için zor kullanma yetkisi kapsamında kullandıkları gücün hukuka aykırı eylem olarak nitelendirilemeyeceği; davacının iş yerinde oluştuğu öne sürülen zararların ise kolluk görevlilerinin eylemleri sebebiyle oluşmadığından, olayda davalı idarenin tazmin sorumluluğunun bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda; davanın reddine yönelik .... İdare Mahkemesi kararı sonucu itibarıyla usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı temyize konu kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi