Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5033 Esas 2019/6381 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5033
Karar No: 2019/6381
Karar Tarihi: 09.10.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5033 Esas 2019/6381 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde taraflar arasında görülen davada, davacı sözleşme şartlarına uyulmadığını iddia ederek takibe yönelik itirazın iptal edilmesini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilmesini talep etmiştir. Davalı ise ekonomik zorluklar nedeniyle sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını savunarak asıl davanın reddi ve birleşen davada cari hesap alacağından tahsile yönelik başlatılan takibin itirazının iptal edilmesini istemiştir. Mahkeme, tarafların ortalama cari hesap borcunun davalının ekonomik durumu dikkate alındığında bu miktar borçla çalışmasının davalı edimlerini yerine getirmede zorlaştığını, bu durumun davacının kusurlu sayılması gerektiğini belirterek asıl davanın kısmen kabulüne ve takibin devamına karar vermiştir. Yargıtay, mahkemenin verdiği kararı uygun bulmuştur. Kanun maddeleri açıklanmamıştır.
11. Hukuk Dairesi         2018/5033 E.  ,  2019/6381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 03/04/2018 tarih ve 2016/991-2018/425 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davacı - birleşen davada davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında taşıma sözleşmesi imzalandığını, davalının ihtarnamelere rağmen sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, 28/09/2010 tarihli faks mesajı ile sözleşmenin fesih edilmesini istediğini, sözleşmenin 15. maddesinde belirtilen 50.000,00 TL cezai şartın ödenmesinin talep edilmesine rağmen ödenmediğini, 50.000,00 TL"lik alacağın davalının cari hesabına borç olarak kaydedildiğini ve bakiye 28.971,58 TL"nin ihtara rağmen ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek takibe yönelik itirazın iptalin ve icra inkar tazminatının davlıdan tahsiline karar verilmesini, birleşen dosyanın ise reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, asıl dava dosyasında davacının sözleşme şartlarına uymadığını, davalının ekonomik zorluklar nedeniyle sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldığını, davacının yükleme listesi teslim etmediğini, Ekim ayında önceden bildirimde bulunmaksızın davcının kiralık araçlarla çalıştığını savunarak asıl davanın reddine, birleşen davada ise cari hesap alacağından 23.619,48 TL"nin ödenmediğini, tahsiline yönelik başlatılan takibin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların ortalama 32.000,00-TL/33.000,00-TL cari hesap borcu ile çalıştığı, davalının ekonomik durumu dikkate alındığında bu miktar borçla çalışmasının davalı edimlerini yerine getirmede zorlaştırdığı, bu durumun davacının kusurlu sayılması gerektiği, davacının cezai şart alacağından kendi kusuruna denk gelen 2/3 oranında indirim yapılarak asıl davanın kısmen kabulü ile İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2010/16573 sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 16.667,00-TL üzerinden devamına, birleşen davanın kısmen kabulü ile İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2010/12479 sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 23.442,70-TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davacı/birleşen davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davacı - birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davacı - birleşen davada davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.209,52 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı - birleşen davada davalıdan alınmasına, 09/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.