Güveni kötüye kullanma suçundan şüpheliler ..... ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30/09/2015 tarihli ve 2015/1330 soruşturma, 2015/2785 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin... 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 14/12/2015 tarihli ve 2015/4536 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 31/05/2016 gün ve 3044-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/06/2016 gün ve 2016/248470 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteminde;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müştekiler vekilinin, şüpheliler hakkında usul ve esasa aykırı düzenlenen makbuzlarla keyfi olarak belirledikleri bedelleri topladıklarını, toplanan paraların nereye harcandığını belirtmediklerini ve herhangi bir kayıt tutmayarak denetimi imkansız hale getirdiklerini belirttiği, bu nedenle müştekiler vekilinin ileri sürdüğü suç oluşturabilecek eylemler yönünden, site yönetimine ait defter ve belgeler üzerinde şüphelilerin toplamış olduğu paralarla ilgili ehil bir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması ve toplanacak deliller ile yapılacak inceleme sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, ... 2. Sulh Ceza Hakimliği"nin 14/12/2015 tarihli ve 2015/4536 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 10/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.