5. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6152 Karar No: 2018/1191 Karar Tarihi: 26.02.2018
Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/6152 Esas 2018/1191 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2015/6152 E. , 2018/1191 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanık hakkında Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17/04/2009 tarih, 2007/160 Esas, 2009/129 Karar sayılı hükmün Dairemizin 22/01/2013 tarih, 2012/295 Esas ve 2013/610 Karar sayılı ilamı ile hükümden sonra 05/07/2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 89. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 255. maddesinde yapılan değişiklik hükmü gözetilerek, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım ve Planlama Şube Müdürlüğünde mühendis olarak görev yapan sanığın büfe yeri temini için katılandan para almak suretiyle yarar sağlama eyleminin suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK"nın 255. maddesindeki "yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama" suçunu oluşturduğu kabul edilerek bu madde uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği oysa, yukarıda bahsi geçen Yasa değişikliği ile suçun nüfuz ticareti olarak ""Kamu görevlisi üzerinde nüfuz sahibi olduğundan bahisle, haksız bir işin gördürülmesi amacıyla girişimde bulunması için, doğrudan veya aracılar vasıtasıyla, kendisine veya bir başkasına menfaat temini" şeklinde değiştirildiği, suçun unsurlarında esaslı değişiklikler yapılması karşısında, yeni düzenlemeler ve unsurlarının oluşması durumunda dolandırıcılık suçu yönünden de değerlendirme yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi, Kabule göre de; TCK"nın 53/1. maddedeki hak yoksunluklarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi lüzumu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/09/2011 gün ve 2011/5-104 Esas, 2011/183 sayılı Kararında belirtildiği üzere TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanmamasının kazanılmış hak niteliğinde olduğu, sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilen ilk hükmün Dairemizin 22/01/2013 gün, 2012/295 Esas ve 2013/610 Karar sayılı ilamı ile CMK"nın 326. maddesi uyarınca kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla bozulması nedeniyle sanık hakkında TCK"nın 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.